6 Şubat zelzelesinin kayıpları aranıyor: Burada dediler, açtırdığım mezar boş çıktı
Depremde yakınları kaybolanlar hala bir umut can kaybı ya da canlı sevdiklerine kavuşmayı bekliyor. Oğlunu arayan Sema Güleç dolandırıcıların amacı haline geldiklerini ifade ederek “Burada dediler, açtırdığım mezar boş çıktı” dedi.
Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarla 6 Şubat 2023’te enkaza dönen Hatay’da facianın üstünden 15 ay geçti. Resmi açıklamalara göre şehirde 25 bine yakın insan hayatını yitirdi ama yüzlerce kişi can kaybı ya da canlı, sevdiklerine ulaşamadı.
10 Haber’de yer alan habere göre; Gözü kulağı hala yetkililerden gelecek haberde olan kayıp yakınları dolandırıcıların da amacında. Çocuğunu bulma umuduyla ‘fırsatçılara’ para kaptırdığını söyleyenlerden biri de 6 Şubat Sarsıntı Kayıpları Platformu kurucularından Sema Güleç.
İskenderun’da yıkılan Güleryüz Apartmanı’nda 29 kişi hayatını kaybetti, 11 kişi sağ çıkarıldı. 25 yaşındaki mimar Mustafa Batuhan Güleç arama kurtarma çalışmalarında bulunamadı. Annesi o günden beri çalmadık kapı bırakmıyor.
Günlerinin koca bir belirsizlik içinde geçtiğini anlatan Güleç bu nedenle kendilerine palavra da söylense, inanmak istemeseler de tuzağa düşmeye çok açık olduklarını söylüyor.
Kahramanmaraş merkezli zelzelelerle 6 Şubat 2023’te enkaza dönen Hatay’da facianın üstünden 15 ay geçti. Resmi açıklamalara göre şehirde 25 bine yakın insan hayatını yitirdifakat yüzlerce kişi can kaybı ya da canlı, sevdiklerine ulaşamadı.
Gözü kulağı hala yetkililerden gelecek haberde olan kayıp yakınları dolandırıcıların da maksadında. Çocuğunu bulma umuduyla ‘fırsatçılara’ para kaptırdığını söyleyenlerden biri de 6 Şubat Sarsıntı Kayıpları Platformu kurucularından Sema Güleç.
İskenderun’da yıkılan Güleryüz Apartmanı’nda 29 kişi hayatını kaybetti, 11 kişi sağ çıkarıldı. 25 yaşındaki mimar Mustafa Batuhan Güleç arama kurtarma çalışmalarında bulunamadı. Annesi o günden beri çalmadık kapı bırakmıyor.
Günlerinin koca bir belirsizlik içinde geçtiğini anlatan Güleç bu nedenle kendilerine palavra da söylense, inanmak istemeseler de tuzağa düşmeye çok açık olduklarını söylüyor.
Başına gelenleri anlatırken “Devletimiz ardımızda olsa, bir bilgimiz olsa bu dolandırıcıların eline düşmeyiz” diyor.
Üç ay önce Güleç’e ulaşanlar İstanbul’dan aradıklarını, Batuhan’ın kayıtlara ‘vefat’ diye geçtiğini ve ellerindeki ‘teknolojiyle’ mezarın yerini tespit edebileceklerini söyledi. Üstelik bunun için yol parası dışında ekstra ‘ücret’ de istemiyorlardı. Güleç’in anlattığına göre ‘yaşlı da bir adammış’:
“Bunu Emniyet’e vermedim. ‘İstanbul’dan’ dediler… Kanla DNA’ya bakıyorlarmış bir makineyle, yerini buluyorlarmış. ‘Vefat görünüyor’ dedi. İskenderun’da Çankaya mezarlığı var. ‘Para talep etmiyoruz, sırf yol parası alacağız. Uçakla gelemiyoruz, otobüsle gelemiyoruz, özel otomobille geleceğiz’ dedi. Yaşlıymış adam… ‘Ben kesin bulacağım’ dedi.
Geldiler, bir mezar gösterdiler. ‘Kesin burası’ dedi ve gittiler. Yalnızca 10 bin lira istedi benden, yol parası. Ben hesaplarına gönderdim. Pazar günüydü, pazartesi mezarlığa gittik.
Yani mezarlık müdürü diyor ki ‘Burada biri yatıyordu, bayandı. Ailesi savcılıktan izin aldı. Naklettiler. Biliyorum. Burası boş’ diyor. Ben o denli şartlandım ki ‘oğlum orada’ diye, inanmadım. ‘Boşsa aç’ dedim. Biraz tartıştık. ‘Açamam’ dedi. Dedim ‘Buradan gitmiyorum. Burada kalacağım. Açacaksınız mezarı’ dedim. ‘Tamam’ dedi. ‘Zaten dolu olsa açmam abla, bu suçtur’ dedi. ‘Boş olduğu için açıyorum’ dedi. Açtık, yok. Sahiden boş. Sonra öğrendik, bunlar İstanbul’dan gelmemiş.
‘Hiç para almıyorum’ diyor… Yalnızca yol parası istedi… Bu şekilde düşüyoruz işte.”
Şikayetçi olduğumda bir şey çıkmadı’
Güleç’in bildirdiği fakat şimdi dönüş alamadığı olay ise Instagram üzerinden yaşanmış:
“Instagram’da biri yazdı. ‘Oğlunu ben çıkarttım. Şu an İzmir’de.’ Sonra Adana’da. Sonra İspanya’da… Artık saçmalamaya başlayınca anladım. Önce inanmıştım. ‘İspanya’ya götürmüşler’, yol parası lazım. Yani İspanya’ya niçin gitmiş benim oğlu? Savcılığa gittim, şikayetçi oldum. Zelzelenin ikinci, üçüncü ayıydı. Ondan da bir şey çıkmadı. Dönmediler. Instagram hesabını verdim. Yazışmaları verdim.”
Bir arama komitesi kurulmasını, muhatap alınıp bilgilendirilmek istediklerini söyleyen Güleç “En azından bir dinlesinler” diyor:
“Sorularımız var, onları cevaplasınlar. DNA eşleştirmeleri sürüyor mu, onu bile bilmiyoruz. Koca bir belirsizlik içindeyiz. AK Partili milletvekilleriyle görüştük Meclis’te. Cumhurbaşkanı’ndan, Sağlık Bakanlığı’ndan, İçişleri Bakanlığı’ndan ve Aile ve Sosyal Siyasetler Bakanlığı’ndan randevu talep ediyoruz. Bizi en azından dinlesinler. Hiçbir bilgimiz yok. 15 ay oldu. Hiç ulaşamıyoruz kayıplarımıza.
Devletimiz ardımızda olsa, bir bilgimiz olsa bunların (dolandırıcıların) eline düşmeyiz.”
‘Vefat ettiyse mezarını bulmak istiyorum’
Bu noktada Güleç’e “Hala umudunuz var mı?” diye soruyoruz.
Batuhan’la ilgili daha önce de ihbarlar geldiğini, lakin bir sonuca ulaşamadıklarını dile getiren anne yaşadıklarını ve kandırılmaya müsait hale gelmelerinin gerisinde yatanları şöyle anlatıyor:
“Hastanelerde mesela ‘var’ diyorlar. Gidiyoruz hasta kapalılığından ötürü söylemiyorlar. Var mı yok mu, bilmiyoruz. Vefat ettiyse bile mezarını bulmak istiyorum. Bazen ‘Oğlum vefat etti, canlı olsaydı bulurdum. Ya da eve gelirdi, o beni bulurdu’ diyorum. Bazen yükseliyorum, ‘Acaba yaşıyor mu’ diyorum. Her kapı çaldığında, telefon çaldığında ‘Acaba bir haber mi geldi, o mu aradı’ diye heyecanlanıyorum. Nitekim çok zor.
Komisyon çok istedik, kurmadılar. Bir ünite, bir kurum. Arasınlar. En azından fethikabir yapılsın. DNA’sız gömülen yok diyorlar,özellikle ilk günlerde o denli gömüldüğünü düşünüyoruz. Mesela dolandırıcıların eline çok düştük. Mesela arıyor, ‘Ben bulurum’ diyor. ‘Gördüm’ diyor. ‘Aklınız yok mu’ diyeceksiniz.sarılacak bir kol aradığımız için… Bir de onlarla uğraşıyoruz.”