“Beni şikâyet eden şahıslar, sorumluların yurt dışına kaçmasında yardımcı olmuştur”
Adana’da 6 Şubat sarsıntılarında yıkılan Sami Bey Apartmanı’nın firari müteahhidi Abdullah Aybaba‘nın kızları ve damadı,apartmanda ailesinden 17 kişiyi kaybeden Naim Emin Ünvar‘ın adalet arayışıyla ilgili paylaşımları nedeniyle suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ünvar hakkında iddianame hazırladı. Savcı Ünvar’ın cezalandırılmasını talep etti. İddianame kapsamında ifade veren Ünvar, “Beni şikâyet eden şahıslar, sorumluların yurt dışına kaçmasında yardımcı olmuştur” dedi.
Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarda Adana’nın Çukurova İlçesi Güzelyalı Mahallesi’nde bulunan Sami Bey Apartmanı da yıkıldı. Enkaz yığınına dönen apartmanda 40 kişi hayatını yitirdi. Sami Bey Apartmanı’nın müteahhitleri Abdullah Aybaba ile kızı Eda Aybaba Çelik’in yurt dışına kaçtığı tespit edilmiş fakat baba-kız yakalanamamıştı. ANKA Haber Ajansı, Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanık Eda Aybaba Çelik’in yakalanarak Türkiye’ye iade edilmesi için Birleşik Krallık yetkili adli makamına yazı gönderdiğini gündeme getirmişti.
Sami Bey Apartmanı’nında annesi, babası, iki kardeşi dahil ailesinden 17 kişiyi kaybeden Naim Emin Ünvar, sosyal medya hesabından adalet davetinde bulunarak, firarilerin yakalanması için paylaşımda bulundu. Firari sanık müteahhit Abdullah Aybaba’nın kızları; Ebru Ünal, Emine Ece Aybaba Ergin ve damadı Yusuf Ünal, Naim Emin Ünvar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
ANKA Haber Ajansı’nın edindiği bilgiye göre; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Cürümleri Soruşturma Ofisi, ailesinden 17 kişiyi kaybeden Ünvar, hakkında “kişiler bilgileri, hukuk dışı olarak ele geçirmek ya da yaymak”, “tehdit”, “kişilerin huzur ve sükununu bozma”, “sesli yazılı ya da manzaralı bir mesaj ile hakaret” suçlarından iddianame hazırladı.
Savcı, Ünvar’ın ”hırs ve intikam” saikiyle hareket ettiğini öne sürdü
Cezalandırılması talep edildi
Ünvar’ın, “kişiler bilgileri, hukuk dışı olarak ele geçirmek ya da yaymak”, “tehdit”, “kişilerin huzur ve sükununu bozma”, “sesli yazılı ya da imajlı bir mesaj ile hakaret” cürümlerini zincirleme şekilde işlediğini ileri sürülen iddianamede, “Şüphelinin atılı cürümlerden yargılamasının mahkemenizce yapılarak üstte sevk hususları uyarınca cezalandırılmasına, şüpheli hakkında hapis cezası ile mahkumiyet halinde TCK’nın 53. madde yazılı önlemlerin uygulanmasına karar verilmesi kamu ismine iddia ve talep olunur” denildi.
“Biz müteahhit ve diğer sorumluların yargı önünde hesap vermesini istedik”
Ünvar, iddianame kapsamında ifade verdi. Ünvar ifadesinde Sami Bey Apartmanı’nda ailesinin enkaz altında kalarak can verdiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Sami Bey Apartmanı’nda 40 kişi vefat etmiştir. Apartmanın yıkılma sebebi sarsıntı yönetmeliğine uygun yapılmamış olması ve kullanılan gereç olmuştur. Acımızın büyüklüğünü tahmin etmek zor olmasa gerek. Biz bu halde ailemin yaşadığı apartmanın çökmesinde sorumlu olan müteahhit ve diğer sorumluların yargı önünde hesap vermesini istedik.mlesef görevliler yurt dışına çoktan kaçmıştı. Hem dava açılmadan önce hem de dava açıldıktan sonra ağır cezada yargılanan şahısların bu evrakın müştekileri ile irtibatları devam etmiştir. Bu konu dava evrakından da mevcuttur. Buna ilişkin yargılamalar Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmektedir.
Açık bir ihmal olmasından ötürü ailemin ve komşularımızın vefatından sonra, sürecin adil bir şekilde yürümesi ve sorumluluğu olan insanların yargı önünde hesap vermesi için benim acısı olan insanlarla birlikte yola çıktık ve hak arama, adalete ulaşma yönünde kamuoyu oluşturma niyetiyle instagramda kayiplarimizicinadalet sayfasını açtık. Hedefimiz başımıza gelen bu felaketi unutturmamak, bu türlü felaketlerin diğerinin başına gelmemesi ve sorumluların adalete karşı hesap vermesidir.
“Beni şikayet eden şahıslar, sorumluların yurt dışına kaçmasında yardımcı olmuştur”
Sayfamızda sorumlularla ilgili paylaşım yaptığımız esnada bu belgenin müştekileri bana ulaşmıştır. Kendilerine durumumuzu ifade ettikten sonra hatalıların adalet önünde hesap vermesi için yardım talep ettik. Ortamızda hiçbir sorun olmadan süreçle ilgili uzun süre konuştuk. Son evrede ise evrakta beni şikayet eden şahısların sorumluların yurt dışına kaçmasında yardımcı olduklarını öğrendik. Bunu kendilerine ifade ettiğimde beni engellediler ve İstanbul Aile Mahkemesi’nden uzaklaştırma kararı aldılar. Müştekiler 2 defa üst üste uzaklaştırma kararı aldıktan sonra, 3. defa uzaklaştırma talep ettilerfakat mahkeme bu talebi reddetmiştir. 3. defa uzaklaştırma kararı reddedilen müştekiler bu sefer savcılığa şikayet ve sosyal medya hesaplarına erişim yasağı konulmasını istemiştir. Buradan da görüleceği adalete ulaşma ve hak arayışımızı, bu evrakın müştekileri bizi şikayet ederek ve bütün platformlardan engellemeye çalışarak aksatmaya çalışmaktadırlar.”
“Savcılığın yalnızca müştekilerin suçlamalarına dayanarak…”
Ünvar ifadesinde müşteki Yusuf Ünal’ın kendisini tehdit ettiğini söyledi. Ünvar tabirinin devamında müteahhidin kızları ve damadı hakkında suç duyurusunda bulunacağını ve manevi tazminat davası açacağını ifade ederek, “Savcılık hazırlamış olduğu iddianame ile müştekilerin savlarını araştırma yapmadan dava açmıştır. Savcılık kabahatlerin sınıflandırmasında da kusur yapmış aynı ifade ve eylem ile ilgili ‘tehdit’, ‘kişisel dataları, hukuk dışı olarak ele geçirmek ya da yaymak’, ‘kişilerin huzur ve sükununu bozma’, ‘sesli yazılı ya da manzaralı bir mesaj ile hakaret’ suçlarından cezalandırılmamı istemiştir. Cürümlerin sınıflandırılması açısından iddianamede yapılan kusurun yanı sıra, savcılığın yalnızca müştekilerin suçlamalarına dayanarak benimle ilgili ceza istemesi kabul edilebilir değildir. Kantimce eksik bir soruşturma olmuştur” tabirini kullandı.