EMADDER: Bu vebal ile seçime gitmek sizin tercihinizbunun hesabını sandıkta sormak da bizim hakkımız
Emeklilikte Adalet Derneği (EMADDER), kademeli emeklilik talebiyle İstanbul’da Kartal Meydanı’nda miting düzenledi. Dernek Başkanı Mihriban Uğurlu, haksızlığın en büyüğünün kendilerine yapıldığına dikkat çekerek “Bizler bu hakkı alana kadar susmayacağız, durmayacağız. Kimseye verecek 20 yılımız yok bizim. Helal etmiyoruz hayatımızın 20 yılını hiç kimseye. Bu vebal ile seçime gitmek sizin tercihinizfakat bunun hesabını sandıkta sormak da bizim hakkımız” dedi.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinde 9 Eylül 1999 tarihinden sonra sigortalı olanların mağdur olduğu gerekçesiyle EMADDER, İstanbul’daki Kartal Meydanı’nda bugün miting düzenledi. Kademeli emeklilik talebinin dile getirildiği mitinge CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, Giresun Milletvekili Elvan Işık Gezmiş, Demokrat Parti İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, Yeniden Refah Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı Melih Güner, Devrimci Personel Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve çok sayıda yurttaş da katıldı.
Arzu Çerkrezoğlu: Bu ülkede emekli olmak zorlaştı
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, yan yana mücadele ettiklerine vurgu yaparak özetle şunları dile getirdi:
“Bizler bu ülkede, bu topraklarda yıllarca çalışıyoruz. Emek akıtıyoruz. Alın teri döküyoruz. Bu ülkeye, bu hoş memleketimize değer üretiyoruz. Bu ülkenin tüm pahalarını ve hoşluklarını bizler üretiyoruz. Bu ülkede hepimiz belli bir süre çalıştık. Sonra emekli olmak ve emekli olduktan sonra da son nefesimize kadar insanca yaşayacağımız bir ücret ve başta sağlık hakkı olmak üzere sosyal haklara sahip olmak hepimiz açısından temel bir yurttaşlık hakkıdır. Ne yazık ki bu ülkede hem emekli olmak zorlaştı hem de emekli olduktan sonra yaşamak neredeyse imkansız hale getirildi. Önce 1999’da, sonra 2008 yılında yapılan düzenlemelerle emekli olmak bu ülkede neredeyse imkansız hale getirildi. Sizlerin bir günle emeklilik hakkınızın 15, 16, 17 yıl ötelenmesi aslafakat asla kabul edilemez. çabucak bu yanlıştan dönülmeli ve emeklilik sistemindeki bu adaletsizliklerin ortadan kaldırılması kuraldır. O nedenle sizin verdiğiniz bu mücadele, emeklilikte adalet uğraşı, kademeli emeklilik gayreti son derece onurlu, manalı, haklı bir çabadır. Uğraşınız kutlu olsun.”
Mihriban Uğurlu: Hayatımızın 17 yılı yok sayıldı
EMADDER Başkanı Mihriban Uğurlu, düzenlemeyle birlikte bir gecede 17 yıl kaybettiklerini ifade ederek şunları söyledi:
“Bugün severek gittiğimiz işimize giderken emeklerimizin boşa sayıldığını hissedip ayaklarımız geri geri gitti. Bugün ülkemizde kendimizi yok kararında ve dışlanmışlığın en üst düzeyinde hissettik. Kendimizi ikinci sınıf vatandaş hissettik. Hayatımızın 17 yılı yok sayıldı. İş yerlerimizde çalışma barışını bozdunuzartık kâfi. Bizlerin sabrı kalmadı. Hep birlikte yüksek sesle haykırmaya hazır mıyız? Onurumuz için, sadaka değil, hak çabası için, mezarda emekliliği kabul etmediğimiz için, hayatımızın 4’te 1’lik kısmına denk gelen 17-20 yılımız yok sayıldığı için, 9 Eylül ve sonrası işe girenler, öncesinde işe girenler ile benzer anayasal haklara sahip çalışanlardır demek için, akranlarımızdan daha fazla prim ve hizmetimiz olmasına karşın onlardan 20 sene sonra emekliliğe hayır demek için, iş yerlerimizde bozulan çalışma barışımız için, ikinci sınıf vatandaş yerine koyulduğumuz için, çok büyük bir adaletsizlik ve haksızlık yaşadığımız için, bir Gecede 17 sene yaşlandığımız için, dünyanın en haklı isyanı için bu öyküyü birlikte yazmaya, bu adaletsizliğe birlikte dur demeye hazır mıyız?
“Her yerden mağduriyet akıyor”
Soruyorum sizlere, emeklilik için 17-20 yıl beklemenin bedeli ne ile ölçülebilir. 17 yıl, 20 yıl ne demek? Bir insanın doğup askerlik çağına gelmesi demek, üniversite çağına ve evlilik çağına gelmesi demek. Bizler sadaka, lütuf, avantaj istemiyoruz. Aslanlar çalıştık, emek verdik, anamızın ak sütü benzeri helal olan hakkımızı istiyoruz. Çok çalışan, az çalışandan tam 17-20 yıl sonra nasıl emekli olabilir? Bu, hangi vicdana hangi adalete sığar. Hiçbir desteği olmayan hiçbir kabul edilebilirliği olmayan nedenleri asla kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Bizler konuşur konuşur, susar diyebileceğiniz bir kitle değiliz. Çığ büyüyoruz ve bu hakkı alana kadar da asla vazgeçmeyeceğiz. Devlet, vatandaşına adil adaletli, olmak zorunda. Bizleri sihirli bir tarihi öne sürerek ayıramaz, geleceğimizi çalamazsınız. 3 Mart 2023 tarihi, bir kesite bayrama iken yaştaki hatta daha çok çalışan yaşça büyük kesite cenaze olmuştur. Nasıl bir yasa çıkardınız ki her yerden mağduriyet yağıyor. Bildiğiniz halde susmanız, görmezden gelmeniz aldığınız yanlış kararların üstünü örtemez.
“Emekliliere reva görülen açlık hududu altındaki mş bu ülkenin ayıbıdır”
43 yaş 5 bin-5 bin 975 gün emekli, 44 yaş 7 bin-9 bin gün, 15-17 yıl sonra 15 bin 600 günle emekli, 50-52 yaşında annelerimiz hâlâ tüm mobbinglere, zorlanmalara karşın çalışıyor ve 8-10 yıl daha çalışacak. Nasıl bir yasa, nasıl bir adalet ki bu, 43-45 yaşındaki delikanlıların mşını 50 yaşındaki anneler, bayanlar ödemeye mahkum ediliyor. Bizler 47-48 yaşından sonra işten çıkarılıp nerede iş bulacağız, 10 yıl taş mı yiyeceğiz? 50 yaşında merdiven bile sildirmezler bize. Bizler 50 yaşından sonra 30 yıl hizmet ile açlığa, sefalete mi terk edileceğiz? Seçilmiş bireyler olarak 8 Eylül 1999 ve öncesine kıyak üstüne kıyak yapılırken sistemin bütün yükünü, bütün haksızlıkları, adaletsizlikleri 2 bin sonrasına yükleyip kobay yaparak bize mi sordunuz? Bizlerin 17-20 yılını sadece siz o denli istiyorsunuz diye çalamazsınız. Siz mi doğurduğunuz da bizi hayatımızın 20 yılını keyfinize göre yok sayıyorsunuz? Yurt dışı kurallarında emeklilik yaşı isteyip yurt dışı çalışma kurallarının çok tersine kurallarda çalıştırmak adil mi? Yurt dışında akranlar arasında 20 yıl fark mı var? Arama motoruna yurt dışı emekli yazdığınızda kayaklar, seyahatler, çeşitler çıkarken Türkiye’de emekli yazdığınızda sırtında küfe taşıyan, ekmek parası için çalışan insanlar çıkması utanç değil de nedir? Emeklilere reva görülen açlık hududunun altında mş, bu ülkenin ayıbıdır.
“görmezden gelerek bunu yok sayamazsınız”
Biz bu ayıp için değil, bizi bekleyen hayatta kalmanın imkansız olduğu mş için değil, adalet için buradayız. Haksızlığın en büyüğü yapıldı bizlere. Görmezden gelerek bunu yok sayamazsınız. Bilin ki bizler bu hakkı alana kadar susmayacağız, durmayacağız. Kimseye verecek 20 yılımız yok bizim. Helal etmiyoruz hayatımızın 20 yılını hiç kimseye. Bu vebal ile seçime gitmek sizin tercihiniz ama bunun hesabını sandıkta sormak da bizim hakkımız. Bize bütçeymiş, iktisatmış, enflasyonmuş bunlarla gelmeyin. Bizler 5 bin günlü değiliz. Fazlası ile ödedik primlerimizi. Bizler borçlu değil, alacaklıyız. Bizleri yok sayamazsınız. Buradayız ve haklarımıza kavuşana kadar da burada olacağız. Bizlerden destek bekleyen siyasetçilerimiz, önce bizim haklarımızı teslim edecekler ve vatandaşın devletine olan inancını yeniden kazanacaklar ki 4,5 milyon insan da devletine güvensin. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize, bu vebale ortak olan tüm partilerimize sesleniyoruz buradan. Bu adaletsizliğe sessiz kalmak, buna ortak olmaktır. Geç gelen adalet, adalet değildir.”