enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
38,7977
EURO
43,4436
ALTIN
4.051,31
BIST
9.700,17
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Parçalı Bulutlu
Çarşamba Parçalı Bulutlu
18°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
21°C
Cuma Hafif Yağmurlu
21°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
20°C

Ertuğrul Özkök: İlk defa sorulan soru: Erdoğansız AKP yüzde kaç oluyor?

Ertuğrul Özkök: İlk sefer sorulan soru: Erdoğansız AKP yüzde kaç oluyor?

Ertuğrul Özkök: İlk defa sorulan soru: Erdoğansız AKP yüzde kaç oluyor?
18.04.2025 01:00
2
A+
A-

Dün önüme gelen bir anket beni hiç şaşırtmadı.

Ama eminim bugün yargıdaki bütün bu fecte karşın sesini çıkarmayan birçok AKP’li için çok şaşırtan bir sonuç bu.

Anlatacağım anketin seçimle ilgili sonuçları dünden itibaren birçok haber sitesinde yer aldı.

Ama o anketin en sonunda sorulan o denli bir soru var ki, kimse onun üzerinde durmadı.

Bu sonuç benim bir müddettir anlatmaya çalıştığım bir tezi de doğruluyor.

Şimdi size söylediği söz edilen anketin o sorusunu ve alınan karşılığı aktarıyorum.

Anket, İmamoğlu’na yargı darbesinden bir gün önce yapılmış

Söz konusu anketi SAROS Araştırma grubu yapmış.

Önce şunu belirteyim.

Araştırma, 11-18 Mart tarihleri arasında 26 il, 168 ilçede gerçekleştirilmiş.

Yani İstanbul’un seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu’na karşı yapılan yargı darbesinden önce sahaya inmişler.

AKP Genel Başkanı Erdoğan siyaseti bıraksa kime oy verirsiniz?

Geliyorum en enteresan sonuca…

Soru şu:

“AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan siyaseti bırakırsa kime oy verirsiniz?”

Dikkat edin bir ankette ilk sefer bu türlü bir ihtimal dile getiriliyor.

Şimdi anketin sonuçlarını veriyorum:

CHP kalıyor, AKP eriyip bitiyor

(*) CHP Yüzde 29.8

(*) AKP Yüzde 13.2

(*) MHP Yüzde 13

(*) DEM Yüzde 10.7

(*) İYİ Parti Yüzde 7.6

(*) YRP Yüzde 5.7

(*) Deva P. Yüzde 5.5

(*) Zafer P. Yüzde 4.7

(*) Anahtar P. Yüzde 2.7

(*) Gelecek P. Yüzde 2.3

(*) Sdet P. Yüzde 2

(*) TİP Yüzde 1.6

(*) Diğer Yüzde 1.3

Erdoğansız AKP; Demirelsiz  DYP, Özalsız ANAP gibi

Bu tablo bize şunu açıkça gösteriyor.

Erdoğansız bir Türkiye’nin en büyük partisi CHP.

Şu an AKP’nin temsil ettiği siyasi alan, Demirelsiz DYP ve Özalsız ANAP’ınkinin birebiri.

100 yıllık cumhuriyetin kurumsallaşmış tek partisi CHP

Kısaca Türkiye Cumhuriyeti yelpazesinde, kurumsallaşmış ve gerçek manada esaslı bir siyasi yelpazeyi temsil eden tek parti, 100’üncü yılını dolduran CHP.

O parti Atatürk ve İnönü iki tarihî önderinden sonra yaşadı.

Ecevit gibi o partiyi yüzde 40’lara çıkaran bir efsane başkandan sonra yaşadı.

Ve en berbat vaktinde yüzde 25 bir gücünü korudu.

CHP’ye “bir avuç beyaz Türk partisi” diyenlerin tarihi yanılgısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onunla benzer retoriği sürdüren AKP’lilerin başından beri en büyük yanılgısı, işte bu CHP’yi “bir avuç azınlık beyaz Türk partisi” diye aşağılamak oldu.

Ne yazık ki aynı yanılgıyı şu anda artık Erdoğan karşısı olan liberal aydınlar da yaptılar.

Tekrar ediyorum: CHP, Avrupa’nın en büyük ve en motive partisi

Tekrar ediyorum…

CHP bugün Avrupa’nın yalnızca sosyal demokrat kanadının değil, aynı vakitte bütün siyasi partilerinin en büyüğü.

İstanbul’un seçilmiş Büyükşehir Belediye Lideri’ne yapılan yargı darbesinden sonra bu parti benzeyenzamanda Avrupa’nın en motive siyasi hareketi özelliğini ve kabiliyetini kazandı.

Böyle bir partiye kayyım atamayı iki değil, üç defa düşünmeliler

Şimdi bu partiye kayyım tayin etme akıl almaz bir mevzuyu tartışan AKP’nin ve devlet mensuplarının, bundan bu türlü karşısındaki CHP’ye bu yeni Türkiye gözlüğü ile bakması gerekiyor.

İşte o nedenle İmamoğlu’nun yarın değil, bugün tutuksuz yargılanmasını sağlayacak yolu açmaları da 31 Mart sonrası oluşan bu yeni gerçekliğin gereğidir diye düşünüyorum.

“Onu serbest bırakırsak artık tutamayız” korkusu

Ne yazık ki AKP içinde kimi şahısların “Artık şu kademede onu çıkarırsak bir daha tutamayız” gibi saçma sapan tahliller yaptığını duyuyorum.

Bu his, ne İmamoğlu’nun önünü kesebilir ne de AKP’yi kurtarabilir.

Öyle düşünen AKP’lilere, SAROS’un sorduğu bu kritik sorunun sonucunu çok iyi okumalarını tavsiye ediyorum.

AKP, Erdoğan sonrasını nasıl bir lider profili ile aşabilir?

Bu araştırma da açıkça ortaya koyuyor.

AKP bir “Erdoğan partisi.”

Varlığını lakin Erdoğan benzeri bir lider adayı yaratarak sürdürebilir.

“Erdoğan en azından 2033’e kadar başta, şimdiden bu türlü bir şey düşünmeye kimse yürek edemez” diyebilirsiniz.

O, AKP’lilerin bileceği iş.

Ama Erdoğan artık 71 yaşında.

Karşısında İmamoğlu ve Demirtaş benzeri şimdi 50’li yaşlarının ilk döneminde olan dipdiri iki insan var.

Zaman onların lehine çalışıyor.

Erdoğan’ın copycat’i bir lider adayı, AKP’yi gömer

Kimdir o lider?

Kimdir bilmiyorum.

Ama bildiğim bir şey var.

Bu profil Erdoğan öfkeli, dehşet salan, adalet, insan hakları, demokrasii bahislerle fazla ilgili olmayan bir “copycat” olursa muvaffakiyet şansı sıfır.

Kurucu başkanların işaret ettiği liderler başarılı olmadı

Erdoğan’ın işaret edeceği bir kişi olursa onun da başarılı olabileceğini sanmıyorum.

Türk siyasetinde bugüne kadar ayrılan önderin işaret ettiği hiçbir takipçisi başarılı olamadı.

Unutmayın, Erdoğan Erbakan’la mücadele ederek geldi

Başarılı olanlar, “lidere rağmen” gelenler oldu.

İşte Ecevit örneği…

İşte Erdoğan örneği…

Hatta kurucu baba ile mücadele ederek o koltuğa oturdular.

Son anketlerin devlete anlattığı gerçek: Külliye dönemi bitiyor

Ama bu anketin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin taşıyıcı ayaklarındaki herkese; bürokratlar, hakimler, savcılar, güvenlik yetkililerine anlattığı yeni bir gerçeklik var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2023 ve 31 Mart 2024 Yerel Seçim kampanyalarında “Bu benim son seçimim” dedi.

Gelen son anketler, Türkiye’nin şu son hali, gençlerin reaksiyonları, iktisadın çıkmazı, yargının feci hali bize şunu anlatıyor:

“Külliye dönemi” fiilen sona eriyor.

“Külliye dönemi”; baskı, yargı darbesi ve dehşetle uzatılabilir mi?

Külliye dönemi; yapay eforlarla, yargı darbeleri, baskı ve endişeyle uzatılabilir mi?

Uzatılabilir.

Ama “korku üzerine kurulu” müesses nizam sarsılıyor.

Bu dönem lakin daha da gaddarlaşarak, yargı silahını daha da zalimce kullanarak, endişeyi daha da yayarak uzatılabilir.

Bu rejim Erdoğan’la birlikte bitecek

Ne yazık ki, yapılan işler Külliye’deki havanın hiç de bu türlü olmadığını, Anayasa ve kanunları es geçme kıymetine bu rejimi sürdürme uğraşının devam ettirilmeye çalışılacağını gösteriyor.

Ama şimdiden ortaya çıkan iki gerçek var.

(*) Kurulan bu tek adam rejimi Erdoğan’dan sonra sürdürülemeyecek.

(*) AKP daha şimdiden “Türkiye’nin en büyük partisi” olma, “bütün Türkiye’nin partisi olma” özelliğini kaybetti.

(*) En mutlakı de Erdoğan sonrası bu partinin yerinin artık eski DYP ve eski ANAP’ın yeri olacağı…

Dün Merkez Bankası’nın faiz yükseltmesi, Külliye rejiminin kapanış gongunu çaldı

İstanbul’un seçilmiş Büyükşehir Belediye Lideri’ne ve seçilmiş öteki belediye liderlerine karşı yapılan yargı darbesi, Külliye rejiminin tartışılma sürecini başlattı.

(*) 19 Mart sabahından itibaren Merkez Bankası’nın 50 milyar dolar döviz satmak zorunda kalması,

(*) Dün de faizleri yükseltme kararı, Külliye rejimi periyodunun ekonomik alanda kapanışının ilk işaretleriydi.

Hiç kuşkusuz önümüzdeki ay gelecek anketler bunun siyasi kapanış gongunu daha da yüksek sesle çalmaya başlayacak.

 

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.