“MHP dayanağı olmazsa, son seçimlerde oyu % 30-35 bandına gerilemiş AK Parti, iktidarını kaybedebilir”
Fehmi Koru*
Nedense derhal herkes talebi duyunca MHP’yi hatırladı.
Talebin sahibi AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan.
İstediği de, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte yasal kaide haline gelmiş, cumhurbaşkanı seçilebilmek için ‘%50+1 oy’ koşulunun kaldırılması…
“Anayasayı değiştirelim, ‘50+1’ yerine en çok oyu alanın seçilmesi kolaylığını getirelim” diyor Erdoğan…
Gerekçesi de, bu kaidenin partileri yanlış yollara sevk etmesi… Kimin elinin kimin cebinde olduğu belli değilmiş… Altılı, 16’lı masalar kurulması bundan çıkmış; “Kim bilir bundan sonra daha neler çıkar” da diyor…
“En fazla oyu alan seçilir” denildiğinde seçim süratlice tamamlanırmış…
İyi de, yeni sistemin takdimi sırasında, sistemin olmazsa olmaz kaidesi olarak bunu ileri süren ve lakin bu yolla daha doğru bir seçim yapılacağını savunan da Erdoğan’ın kendisi değil miydi?
Ne oldu da, sistem yerinde kalsınfakat ‘%50+1 şartı’ kaldırılsın isteniyor?
Sebep olarak ağzı olanın öne sürdüğü, AK Parti’nin MHP’den, Tayyip Erdoğan’ın da Devlet Bahçeli’den kurtulmak istediği…
Ben de buna aynı yorumları okudukça hakikaten şaşırıyorum.
Hatırlayanlarınız kesinlikle çıkacaktır: Burada, birden fazla, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye hayranlığımı ifade ettim. Hem de tam bu sebeple. Daha önce başkanlık sistemine şiddetle karşı çıkan, hele o sistemi arzulayan AK Parti olduğu için lideri Tayyip Erdoğan’a olmadık sözlerle hitap eden Devlet Bahçeli, o halini aniden değiştirerek sistem değişikliğinin gerçekleşmesinde inisiyatifi eline almıştı.
Ülkemizde ‘parlamenter sistem’ tarihe karıştı, bize mahsus olma argümanlı başkanlık sistemi yürürlüğe girdi ise, bu gelişmeyi MHP’ye ve lideri Devlet Bahçeli’ye borçlu AK Parti ve lideri Tayyip Erdoğan…
Yeni sistem ‘%50+1’ kaidesiyle geldiği için ittifak zarureti doğdu ve AK Parti o gün bu gündür kendisine sistem değişikliği kolaylığı sağlayan MHP ile mesut-bahtiyar bir birliktelik yaşıyor.
Her atacağı adımda evine kadar giderek Devlet Bahçeli’nin onayını alma ihtiyacı hissediyor Cumhurbaşkanı Erdoğan ve doğal olarak MHP ile önderinin de ülke siyasetinde gücü oy oranının çok üstünde gerçekleşiyor.
İki partinin birlikteliği literatüre ‘Siyam ikizleri’ olarak geçen yapışık kardeşlerin birlikteliği aynıi.
O birliktelik lakin cerrahi müdahaleyle bozulabiliyor; ameliyatların yarısı da başarılı olamıyor.
MHP dayanağı olmazsa, son seçimlerde oyu % 30-35 bandına gerilemiş AK Parti, iktidarını kaybedebilir.
Cumhurbaşkanı seçiminde MHP’den oy gelmeseydi, AK Parti’nin adayı Tayyip Erdoğan yerine rakibi bugün o koltukta oturuyor olacaktı.
“En çok oyu alan seçilsin” kuralı gelirse AK Partili birinin seçileceğinden nasıl emin olunabiliyor?
Geçmişte, 2014 seçiminde, CHP ile ittifak kurmuştu MHP ve Devlet Bahçeli’nin tercihi olan bir ortak adayla seçime gidilmişti.
Ya bundan sonraki seçimde de AK Parti yerine CHP’yi tercih ederse MHP, o zaman ne olacak?
“Olmaz, olamaz” diyeceklere Bahçeli’nin “Olmaz, oldurmayız” dediği sistem değişikliği için yaptığı keskin dönüşü hatırlatmak isterim.
Bence olur, olabilir ve bu türlü giderse -yani AK Parti MHP’ye karşın anayasal değişiklik peşinde koşarsa- olacaktır da…
MHP’nin dayanağıyla sistem değişikliğine gitmekle dönüşü olmayan bir yola girmiş oldu AK Parti…
Yorumcular, bu arayışın altında, AK Parti’nin kendilerini aşırılığa iten ve devletin kimi kurumlarıyla karşıt düşmenin yanı sıra uluslararası siyasette da temel eksenden sapmayı getiren MHP’nin tesirinden kurtulma uğraşını görüyorlar.
Hiç sanmıyorum. Tahminen en başlarda, iki parti sistem değişikliği ittifakını kurmamışken farklılıklar vardı, ama sonrasında AK Parti fabrika ayarlarından uzaklaştıkça MHP’ye yakınlaşmaya başladı.
Pek çok bahiste iki parti benzeşiyorlar.
Herhangi bir sebeple ittifak işlemez hale gelir ve iki parti başka farklı yola düşerlerse bile, AK Parti zaman içerisinde kazandığı MHP’ye benzeyen istikametlerinden kurtulamayacaktır.
Yanlış düşünüyor olabilirim,bana iki taraf da bu yakınlaşmayı benimsemiş ve birlikte yol almaya devam eder geliyor.
Sorun ne o zaman?
Galiba sorun, iki partinin birlikteliğinin iktidarda kalmaya ve adaylarını cumhurbaşkanı seçtirmeye yetmeyebileceği telaşından kaynaklanıyor.
En son seçimde muhalefet kaybettiiktidar cephesi de tam kazanamadı.
Görelim bakalım daha neler yaşanacak?
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden motamot alınmıştır.