“Netanyahu gitmeden Filistinlilere -hatta İsraillilere de- rahat yok”
Fehmi Koru*
İsrail’in Gazze’yi ve orada yaşayan Filistinlileri etnik paklığa uğratma gayeli akınları beşinci ayında son merhalesine girmek üzere. Gazze’nin kuzeyinde yaşayan Filistinliler, güneye doğru yol almaya zorlanıp yaşadıkları yerlerden uzaklaştırılmışlardı; güneye gidenlerin vefattan kurtulacakları duyurularak… Güneye gidenler orada büyük bir nüfus kalabalığı oluşturdular; İsrail şu anda öfkesini, savaşın son merhalesinde, güneyde birikenler üzerine kusma hazırlığında…
Yeni ve muhtemelen mevt sayısı açısından en kanlı merhale Rafah gayesine olacak…
Gazze’de İsrail akınlarında hayatlarını kaybeden Filistinlilerin sayısı 30 bine yaklaştı; ölenlerin büyük kısmı çocuk ve kadın…
Birleşmiş Milletler Uluslararası Adalet Divanı tarafından ivedi ateşkes ilan edip sivilleri de hedef alan taarruzlarını sonlandırmasi istenen ve Gazze’de yaptığının ‘soykırım’ olduğu kayda geçirilen İsrail, akabinde gelebilecek cezai yaptırımları bile umursamadan, kitlesel kıyımını sürdürüyor.
Uluslararası topluluğun aleyhine dönmesini de önemsemiyor İsrail.
Açtığı savaşın ilk gününden başlayarak kendisini destekleyen ABD ve Avrupa ülkelerinin İsrail’e karşı halleri değişmeye yüz tuttu. ABD başkanı Joe Biden’i sıkıntıdan çıkartacak kadar bildiğinden şaşmaz görünüyor Netanyahu.
Bazı Avrupa ülkeleri, İsrail’in savaşta kullandığı kendi ürünleri olan ağır-hafif silahlara, mühimmat ve yedek kesimlere ambargo uygulamaya başladılar; bunu da önemsemez görünüyor İsrail yönetimi.
Yanlı yayınlar bitti mi? Elbette bitmedi; hala “İsrail sonuna kadar gitmeli, Gazze temizlenmeli” başlıklı yazılar Amerikan Wall Street Journal, İngiliz Daily Mail ve Daily Telegraph gazetelerinde kendisine yer buluyor.
Her batı gazetesinde İsrail’e vatandaşlık bağıyla olmasa bile gönülden bağlı olan yazarlar var, fakat onlar da yaveleri tekrarlayıp durdukları için okurlardan ilgi görmüyor, aldıkları yansıları cevaplarken zorlanıyorlar.
[Dün enteresan bir yazıyla Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde karşılaştım. İsrail Cumhurbaşkanı Isc Herzog, imzasını taşıyan bir makale ile, Güney Afrika’nın uluslararası mahkemeye sunduğu müracaat dilekçesine eklediği evraklar arasında bulunan kendisine ait tabirleri yalanlama eforuna girmiş. Netanyahu’nun soykırım suçundan yargılanması garanti gibi; herhalde Herzog, benzeyenakıbeti paylaşmaktan kendisini kurtarmanın şimdiden kaygısına düşmüş.]
İsrail’de de dar bir takımla yalnız başına Netanyahu. Kendisinden kurtulmak isteyenler çok fazla, yalnız onun açtığı savaşı nasıl bitireceklerini bilemez halde siyasetçiler.
Savaş, Gazze’ye karşı, Hamas’ın 7 Ekim günü İsrail’e geçen militanları tarafından tutulan İsrailli rehineleri kurtarmak gayesiyle başlatılmıştı. Şimdiye kadar 250 kadar İsrailli rehineden İsrail ordusu tarafından kurtarılabilenlerin sayısı bir elin parmakları kadar bile değil; buna karşılık Filistinli maksatlara yöneltilen hücumlar sırasında çok sayıda İsrailli rehine hayatını kaybetti.
İsrailli rehineler, hayatlarını İsrail askerlerinin açtığı ateşte kaybettiler, kaybediyorlar.
Bu durum da, en fazla, Hamas tarafından rehine tutulan İsraillilerin ailelerinin reaksiyonlarına yol açıyor.
Yakın vakte kadar İsrail’de savaş-karşıtları yansılarını protestolara dönüştürüyorlardı; son vakitlerde protesto şovlarında ön safları rehinelerin aile fertleri tutuyor.
Savaş ne olacak?
Uluslararası medyada bu soruya makul karşılık verebilen neredeyse yoki. derhal her yorumcunun üzerinde birleştiği husus, Netanyahu başbakan olarak ipleri elinde tutmaya devam ettiği sürece, savaşın sona ermeyeceği. Gazze’yi bitirse, hıncını işgal altındaki Batı Şeria’da yaşayan Filistinliler üzerinde ağırlaştıracak.
Daha şimdiden, Netanyahu’nun başbakanlık periyotlarında, Batı Şeria’da kendilerine tahsis edilen yerleşim yerlerinde yaşayan militan İsrailliler Filistinlilere tacizlerini sürdürüyorlar.
ABD bile dayanamadı, tacizcilere karşı yaptırım uygulamaya başladı. Birtakım ülkeler yerleşimci İsraillilere vize vermeme yaptırımı uyguluyor.
Netanyahu gitmeden Filistinlilere -hatta İsraillilere de- rahat yok.
Uluslararası topluluğun Netanyahu’nun gitmesini isteyen İsraillilere yardımcı olması, Uluslararası Adalet Divanı’nın, İsrail’e verdiği bir aylık mühlet dolar dolmaz, Netanyahu’yu Lahey’deki mahkemenin önüne götürecek süreci başlatması gerekiyor.
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden motamot alınmıştır.