HaberTürk yazarından Sırrı Süreyya Önder yazısı: Ne bir ev, ne lüks bir otomobil, ne de bir varlık sahibi olmayı düşündü; barışın peşinde koştu…
HaberTürk yazarı Muharrem Sarıkaya, hayatını kaybeden DEM Partili Sırrı Süreyya Önder’in anısına kaleme aldığı yazıda; “Üzerinde bir gocuk, bir bot, bir de kasket, ne bir ev, ne lüks bir otomobil, ne de bir varlık sahibi olmayı düşündü; barışın peşinde koştu… Türkiye’nin 40 yıldır devam eden en büyük hastalığı, siyasi zonasını yenmek için kendini solüsyon yaptı…” ifadelerini kullandı.
Sarıkaya’nın yazısı şöyle:
“ZORDUR bu coğrafyada barış emekçisi olmak…
Bu toprağın evladı ölmesin, terörle, şiddetle yaşam sürmesin diye uğraşmak.
Emek ister…
Öyle bir emektir ki tüketir…
Çünkü başarırsın, yıllardır ondan geçinenler ‘hain’ damlası vurmaya kalkar, başaramazsın hepsi birden beceriksizlikle suçlar.
Ötekiyle de bu işin kol kola girilerek çözülebileceğini söylediğinde de meczup yerine koyar…
Sırrı Süreyya Önder, bunların hiçbirine aldırmadı.
Adı gibi o barışın parlayan yıldızı, ‘Süreyya’sı idi…
Ağır bir hastalığın içinde barışı omuzladı…
Bir gün olsun yüksünmedi, neşe içinde, öyküyü ve eline aldığı enstrümanın tellerinden dökülen tınıları da içine katıp, siyasetin kararan mizahını canlandırdı…
Kolay kat edilmemişti geldiği yol…
Daha 10 yaşında yetim kalıp, 16 yaşında dam ile tanışıp, her işte çalışıp, bu kadar imkansızlığın arasında Türkiye’nin en iyi okullarından Siyasal Bilgiler Fakültesini kazanıp, bitiremeden uzun süre hapis ile tanışıp, TBMM’den cezaevine tekrar gidebilmek kolay kat edilen yol değildi…
O günlerden buraya geldi…
Hayatı ciddiye alırken, hiç tanışmadığı, o güne kadar yüz yüze bile gelmediği insanların yaşamını kurtarmak isterken, kendi yaşamını hiç önemsememesi geldiği bu yoldandı…
Üzerinde bir gocuk, bir bot, bir de kasket, ne bir ev, ne lüks bir otomobil, ne de bir varlık sahibi olmayı düşündü; barışın peşinde koştu…
Türkiye’nin 40 yıldır devam eden en büyük hastalığı, siyasi zonasını yenmek için kendini solüsyon yaptı…
“Bu barışı hal yoluna koymadan ölmek yok Ahmet (Türk) abi…” dedi, ama yükü daha uzağa götüremedi…
Oysa daha cümbüş, bağlama çalıp, çok sevdiğimiz bir abimizi de yanımıza alıp Türküler söyleyecektik…
Öyle kararlaştırmıştık…
Olmadı…
Bedeni bugün sırlanıp, Hak yoluna uğurlanacak…
Eminim ki Sırrı Süreyya Önder, vücudunu örten toprağa da sarılır, onu da üzerinde rengârenk çiçekler, zeytin ağaçları ile sevginin, dostluğun, vicdanın mekanına dönüştürür…
Bu dünyaya bıraktığı anılarıyla barışı yaşatır…
Adın gibi, sırrın çözülmesin; yıldızın sönmesin; yolunda önderlik ettiğin barışın yaşam bulsun…
Hak yolun açık, ruhun revan, devrim daim olsun sevgili dostum…”
Yazının tamamını okumak için .