Heard ve McDonald Adaları: Trump’ın gümrük vergileriyle hedef aldığı penguen ve fokların yuvası

Heard Adası buzlarla kaplı, ıssız bir yer.

Avustralya’nın en büyük ve tek etkin yanardağı olan Big Ben burada yer alıyor ve adanın büyük kısmı buzullarla kaplı.

Bilindiği kadarıyla, bu adaya en son 2016 yılında, Avustralya hükümetinden izin alan bir grup amatör radyo meraklısı ayak bastı.

Tazmanya Üniversitesi’nden Mike Coffin, bilimsel araştırmalar için bu adaların etrafındaki sulara yedi kere gitmiş.

ABD’ye bu adalardan önemli bir ihracat yapıldığına dair şüpheli olduğunu söylüyor.

BBC’ye konuşan Coffin, “Orada hiçbir şey yok” diyor.

Bildiği kadarıyla, sadece iki Avustralya şirketi Patagonya dişbalığı ve buz balığı (champsocephalus gunneri) yakalayıp ihraç ediyor.

Ancak bu adalarda çokça bulunan şey, eşsiz ve büyüleyici tabiat.

UNESCO tarafından Dünya Mirası ilan edilen adalar, dışarıdan gelen bitkiler, hayvanlar ya da insan tesiri olmadan gelişmiş ender bir ekosistem örneği olarak kabul ediliyor.

Adaların deniz altı coğrafyasını inceleyen bir uzman olan Prof. Coffin, “Penguenler, deniz fillerinin yanı sıra birçok deniz kuşu tipi tarafından ağır şekilde kolonize edilmiş” diyor.

Uzak uzaklıktan gözlemlediği bir kıyısı hatırlıyor:

“Sahil sandığım şey aslında muhtemelen yüz binlerce penguenden oluşuyordu.”

“Her gemi oraya gittiğinde ve müşahede yaptığında, Big Ben’in yamaçlarından lavların aktığını görüyor” diyor ve lavların buzların üzerinden süzülüp buhar çıkardığını anlatıyor.

ABD ile Heard ve McDonald Adaları arasındaki ticaret bağlantısını net olarak ortaya koymak zor.

Dünya Bankası’nın ihracat verilerine göre, bu adalar son yıllarda ABD’ye az ölçüde ürün ihraç etti.

Ancak ABD 2022’de, bu bölgeden 1,4 milyon ABD doları bedelinde ithalat yaptı ve neredeyse tamamı tanımlanmamış “makine ve elektrikli” eserlerdi.

BBC, ABD Ticaret Bakanlığı’na bağlı Uluslararası Ticaret Yönetimi ve Avustralya Dışişleri ve Ticaret Bakanlığı’na yorum almak için ulaştı.

Diğer birçok ülke, bu gümrük vergileri Avustralya’nın önderlerini de hayal kırıklığına uğrattı.

Albanese, bu kararları “tamamen yersiz” ve “dostça olmayan bir hareket” olarak nitelendirdi.