İmamoğlu’na aydınlardan davet: Adalar’daki orman yollarına “azmanbüs” yakışmıyor
Aralarında akademisyenlerin, sanatkarların, muharrir, tercüman ve yayıncıların, hukukçuların, mimar ve il planlamacılarının yanı sıra farklı meslek kümelerinden isimlerin bulunduğu aydınlar, Adalar ilçesine getirilen minibüsler konusunda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na çağrıda bulundu.
Adalarlıların ‘azmanbüs’ olarak tanımladığı minibüslere ilişkin başlatılan aksiyonların 13’üncü gününde aydınlar İBB Başkanı İmamoğlu’na bu konu ile ilgili adım atılması için davet yaptı
İstanbul Adalar’da toplu ulaşımda kullanılmaya başlayan minibüslere karşı eylemler 13’üncü gününde de devam ederken, minibüsler hakkında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na 411 aydın davette bulundu.
Aralarında Ahmet Ümit, Aslı Uluşahin, Ataol Behramoğlu, Bülent Şık, Foti Benlisoy, Irmak Zileli, Lal Laleş, Murat Uyurkulak, Necmiye Alpay, Pelin Pınar Giritlioğlu, Rober Koptaş, Sema Kaygusuz, Tilbe Saran ve Ulaş Bayraktar’ın da bulunduğu akademisyenler, sanatkarlar, muharrir, mimar ve il planlamacıların imzaladığı bildiri metninde Adalar’ın; tabiatı ve tarihî yapılarıyla korunması gereken bir yerleşim alanı olduğu, bölgeyi diğer yerlerden ayıranın özel emelli araçlar dışında motorlu taşıt trafiğine kapalı olması anımsatıldı. Metinde “Adalar, Türkiye’nin yaya bölgesi olan tek ilçesi ve dünyada da sayılı örneklerdendir. Varlıklı bir kültürel mirası barındıran İstanbul Adaları, görece korunmuş olması sebebiyle hâlâ sivil mimarinin nitelikli örneklerini görebildiğimiz bir açık hava müzesidir” sözlerine yer verildi.
“Adalar’a minibüs getirilmesi sürecini kaygıyla takip ediyor” denilen metnin devamı şöyle: “Bu özel coğrafyayı korumak için verilen mücadeleye karşın, söylediği söz edilen araçların ilçede kullanımında ısrar edilmesini anlamakta zahmet çekiyoruz. Adalar’da kedilerin, köpeklerin, kirpilerin ve insanlarımızın gezdiği hoş sokaklara ve orman yollarına “azmanbüs” denen bu minibüsleri yakıştıramıyoruz. Adalar’da motorlu taşıt kullanımının yapılaşma baskısına, ekosistemin tahribatına, orman yangınlarına ve kazalara taban hazırlayacağından tasa duyuyoruz. Adalar’ın kültürel ve doğal mirasını müdafaaya yönelik bir tahlil bulunacağını umuyor, İstanbul Adaları’nın dokusuna ve hayat kültürüne zarar verecek uygulamalardan vazgeçmenizi diliyoruz. Bütün samimiyetimiz ve kararlılığımızla size, bir dünya mirası olan İstanbul Adaları’na dair tüm kararların hassasiyet ve incelikle alınmasını, Adalar’da katılımcı demokrasi unsurlarının hayata geçirilmesini öneriyoruz.”