İTÜ öğrencilerinden kampüslerindeki ‘Abdullah Çatlı’ filminin çekimlerine tepki: Faili meçhullerin kamusal alanımıza taşınmasına izin vermiyoruz
İTÜ Taşkışla’daki tarihi binada, Abdullah Çatlı BirGün’ün haberine göre; İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi’nin bulunduğu tarihi bina Taşkışla’da dün üniversite bileşenlerinden habersiz bir şekilde film çekimi yapıldığı öne sürüldü. Filmin, birçok suçtan Uluslararası Polis Teşkilatı (Interpol) tarafından aranan Abdullah Çatlı’nın hayatını konu aldığı öğrenildi. Çekim esnasında yangın ve gürültülü ses efektlerinin kullanıldığını ve alevlerin Ortabahçe’deki ağaçlara sıçradığını aktaran öğrenciler, “Okulumuz dizi seti değildir” dedi. Öğrencilerin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Ortabahçe’de Abdullah Çatlı’nın hayatını konu alan bir filmin çekimi yapıldı. Yangın efektli, gürültülü bir sahne gerçekleştirildi. Bu sahne öğrencilere bildirilmedi. Tarihi bir binada, öğrencilerin ve canlıların arasında riskli bir sahne çekildi ve kimseye haber verilmedi. Efekt maddeleri fazla kullanıldığı için alevler rüzgarla ağaçların üzerine uçtu. Güvenlikler sadece patlama olacak diye bildiklerini söyledi, bunu yapım ekibi de kabul etti. ‘Çevreye zarar gelmedi’ diyerek okul sınırları içinde böyle bir çekim yapma normalleştirilmeye çalışıldı. Oysa Ortabahçe bir set değil, öğrencilerin ve canlıların yaşam alanı. Aynı bahçede biz sticker yapıştırsak ‘tarihi yapıya zarar’, bir pankart assak ‘kamu malına zarar’, bir kahve demlesek ‘iş güvenliği’ deniliyor. Ama gürültülü ve alevli bir film sahnesi çekmek, bilgi vermemek, kedileri ve öğrencileri riske atmak serbest. Demek ki mesele koruma değil kimin yaptığı. Bu yalnızca bir günün meselesi değil, Taşkışla uzun süredir film ve reklam setlerine açılıyor. Çalışma alanlarımız kapatılıyor, üretim süreçlerimiz kesiliyor. Bu çekimlere kim izin veriyor, gelirler nereye gidiyor kimse bilmiyor. Biz bu ihmali, sessizliği, çifte standardı kabul etmiyoruz. Ne riskli sahnelerin habersiz çekilmesine ne de faili meçhullerin kamusal alanımıza taşınmasına izin veriyoruz. Taşkışla bir set değil, hepimizin yaşam alanı. Gerçek koruma, öğrencinin ve tüm canlıların güvenliğini ciddiye almaktır.”