İzmir’de beş çocuğun yanarak ölmesinde ihmal iddiası: Yasaya göre, aile istemese bile çocuklar müdafaaya alınabiliyor
İzmir’de yaşları 1 ile 5 arasında değişen beş kardeşin yanarak ölmesinin akabinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın “çocukları neden müdafaaya almadığı” gündeme geldi. Bakanlığın eve tekraren kontrole gittiği fakat çocukların ailenin istememesi nedeniyle muhafazaya alınmadığı savunmasına karşılık, BM Çocuk Hakları Mukavelesi, anayasa ve Uygar Kanun’a göre, bu tip durumlarda çocukların müdafaaya alınması gerektiği anlaşıldı. Kanuna göre bakanlığın teşebbüsü ve hakim kararıyla çocuklar muhafazaya alınabilirdi.
İzmir Selçuk’ta anneleri Melisa Akcan’ın kapıyı üzerlerine kilitledikten sonra hurda toplamaya gittiği konutlarında kalan ve yaşları 1 ile 5 arasında değişen 5 çocuk, sobadan çıkan yangında hayatını kaybetti. Baba Hakan Akcan’ın ise bir cürümden ötürü cezaevinde olduğu öğrenildi.
Olayın akabinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkililerinin eve defalarca kontrole gittiği ortaya çıktı. Bakanlık, ailenin isteği olmadığı gerekçesiyle çocukların müdafaaya alınmadığını bildirdi. Fakat maddelere göre bakanlığın çocukları muhafazaya alma yetkisi bulunuyor.
Anayasaya göre devlet kollayıcı önlemler almalı
BM Çocuk Hakları Kontratı ve anayasaya göre, devletin bu tip durumlarda çocukları muhafazaya alması gerekiyor. Anayasanın “Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları” başlıklı 41. hususuna göre, devletin, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları kollayıcı önlemleri almak yükümlüğü bulunuyor.
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu
Medeni Kanun ve Çocuk Müdafaa Kanunu’na göre de hakim kararıyla çocukların muhafaza altına alınması mümkündü. Uygar Kanun, çocuğun önce muhafazaya alınmasına akabinde yargıçtan karar istenmesine de imkan tanıyor.