Karar yazarı Taşgetiren: Sanki MİT geçen 7 yılda ABD ve BAE’nin 15 Temmuz’la bağına dair yeni bilgiler mi edindi?
Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın 15 Temmuz darbe teşebbüsünün arkasında olduğu ileri sürülen ülkelerle ilişkileri geliştirmesini değerlendirdiği bugünkü yazısında, “dış güç” argümanının dış ilişkiler bağlamında nereye oturduğunu sordu. Taşgetiren, “Acaba diyorum, MİT’imiz, geçen 7 yılda ABD ve BAE’nin 15 Temmuz’la alakasına dair, yani alakalarının olmadığına dair, şimdi kamuoyuna yansımayan yeni bilgiler mi edinmiştir? Yoksa, ‘Daha çok önemli çıkarlar için bazen uluslararası münasebetlerde hesapları tek taraflı kapatmak da söylediği söz edilen olabilir’i bir diplomasi geleneğiyle mi hareket edilmektedir?” diye yazdı.
Taşgetiren’in “15 Temmuz- Yeni bilgiler mi var?” başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
“15 Temmuz’la ilgili ‘dış güç’ iddiası, şu son yaşanan dış ilişkiler bağlamında nereye oturuyor, diye bir soruyu akla getirmemek, aklımıza hakaret olur.
Şu son süreçte hem Amerika ile ilişkileri ısındırmak için uğraş sarf ediyoruz, hem de Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile… Suudilerle de o denli bir sıcak münasebet uğraşımız var. Suudilerle ilgili 15 Temmuz kontağı hiç gündeme gelmedi. Tahminen Körfez ülkeleriyle irtibat ve orada BAE bulunması bundan ötürü bir irtibat söylediği söz edilen olabilir ama, Suudlar’la bağda bir ‘Kaşıkçı’nın katledilmesi’ sorunu var, onu da unutmaya hazır bir halde gözüküyoruz. Malum, para talebi ilişkisi…
BAE ile de para talebi alakamız var. Onun için ilişkiler ne kadar ısınırsa ondan mutlu olacağımız algısı oluşuyor. Bu gelişmelerin 15 Temmuz’la ilgisi üzerinde durulmalı mı? Mesela toplumumuz bu türlü bir sıkıntıyı merak etmeli mi? Yoksa olan bitene ‘Şimdi, yani bir yandan sıcak paraya, bir yandan uluslararası piyasadan sermaye çekebilmek için ABD ile AB ile iyi ilişkiler kurma gereği duyulduğu sırada, bunları kaşımanın vakti mı?’i mi bakmalı?
Tabii insan, 15 Temmuz’u, 250 kişinin şehadetini, binlerce kişinin yaralanmasını ve darbe teşebbüsünden sonra adeta Türkiye’nin kimyasının değişmesini unutamıyor. O zaman, mesela BAE’nin önüne ve de ABD’nin önüne bir ’15 Temmuz dosyası’ konulmasını bekliyorsunuz. Bekliyor muyuz?
Şu son görüşmede, Tayyip Beyefendi, Biden’ın önüne mesela bu türlü bir dosya koymuş mudur ve de mesela Fethullah Gülen’i talep etmiş midir? Sanki diyorum, MİT’imiz, geçen 7 yılda ABD ve BAE’nin 15 Temmuz’la münasebetine dair, yani münasebetlerinin olmadığına dair, şimdi kamuoyuna yansımayan yeni bilgiler mi edinmiştir? Yoksa, ‘Daha çok önemli çıkarlar için bazen uluslararası münasebetlerde hesapları tek taraflı kapatmak da söylediği söz edilen olabilir’ bir diplomasi geleneğiyle mi hareket edilmektedir?”
Yazının tamamını okumak için .