Otomotiv sektörü, teknolojik gelişmeler ve iklim krizi korkuları tesiriyle büyük bir dönüşüm sürecinden geçerken elektrikli araçların yükselişi yalnızca araba üreticilerini değil vakitte otomotiv yan endüstrini de derinden etkiliyor. Pekala…

Semih Albayrak
Dünyada fosil yakıtların kullanımının azaltılması ve karbon salınımının düşürülmesi amaçları ekseninde elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artmaya devam ediyor. Türkiye’de de elektrikli araç kullanımı süratle yaygınlaşırken yalnızca elektrikli araçların şarj altyapısının eksikliği değil ayrıyeten yan sanayi cephesinde de sıkıntılar gün yüzüne çıkmaya başladı.
Türkiye’de otomotiv dalının yan sanayi açısından değerini ve dönüşüme neden ihtiyaç duyulduğunu anlamak için öncelikle araç kullanım alışkanlıklarını ve ihracat performansını masaya yatırmak gerekiyor.
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği’nin 2024 yılı Ocak Ağustos periyoduna ait raporuna göre, Türkiye otomotiv pazarında hibrit ve elektrikli arabaların hisseleri dikkat cazibeli bir artış gösteriyor. Akaryakıtlı araba satışları 388 bin 609 adetle yüzde 64,2 hisse alırken, hibrit arabalar 94 bin 790 adetle yüzde 15,7, dizel arabalar 66 bin 754 adetle yüzde 11, elektrikli arabalar 51 bin 144 adetle yüzde 8,4 ve otogazlı arabalar ise 4 bin 342 adetle yüzde 0,7 hisse elde ediyor. Elektrikli araba pazarında ise, 160 kilovat (kW) altındaki elektrikli araba satışları yüzde 130,8 artış kaydederek pazardan yüzde 7 hisse alırken, 160 kW üstündeki elektrikli araba satışları yüzde 13,5 azalarak yüzde 1,4 hisse elde ediyor.