Türkiye’de plajlar özel işletmeler tarafından kapatılmış durumda: Şezlong kiralamak 2 bin liraya kadar çıkıyor!

Ege kıyıları olmak üzere Türkiye’nin plajlarında denize bedelsiz girecek alan neredeyse kalmadı. Plajların birçoğu ranta açıldı. Özel işletmelerde günlük şezlong kiralamanın bedeli 500 TL’den başlıyor 2 bin TL’ye çıkıyor.

Datça’da Palamutbükü, Ovabükü, Hayıtbükü, Kargı ve ilçe merkezinde yer alan plajlar işletmeler tarafından kapatılmış durumda. Halk dar bir alandan denize girmeye çalışıyor.

Denize girilen alan 50 metre

BirGün’den Berkay Sağol’un haberine göre, Datça merkezde yer alan ve mavi bayraklı olan Hastane Altı Plajı halkın en rahat şekilde denize girebildiği alan. Burada kıyıyı işgal eden işletme sayısı bir elin parmağını geçmiyor lakin Datça’nın geri kalanı için benzer şeyi söylemek mümkün değil. Kumluk Plajı’nda yer alan işletmeler gündüzleri masalarını geri çekerek plajı açıyor lakin yeniden de kıyısı tamamen boşaltmıyorlar. Taşlık Plajı ise tamamen işletmeler tarafından işgal edilmiş durumda.

Yaklaşık 400 metre uzunluğunda olan ve halk plajı olarak görünen Taşlık Plajı’nda halkın işletmelerle karşı karşıya gelmeden denize girebileceği alan yaklaşık 50 metre. Kargı Koyu’nda da durum pek farklı değil. Koyun neredeyse tamamı işletmelerin şezlonglarıyla doluyken, küçük bir kısım halk plajı olarak ayrılmış durumda. Orada da belediyenin soyunma kabini ve duşu yer alıyor. Ovabükü ve Hayıtbükü’nde de kıyılar tamamen halka kapanmış durumda. İki bölgedeki plajda da sadece küçük bir alan halk plajı olarak kullanılabiliyor.

Palamutbükü kıyısının durumu ise çok daha kötü. 1,5 kilometre uzunluğundaki kıyıda plajlar tamamen işgal edilirken, şezlong koymak için denizin üzerine yapılan tahta platformlarla bile deniz deniz bile işgal altında. 1,5 kilometrelik plajı olan Palamutbükü’nde halkın denize girebileceği alan yaklaşık 100 metrelik bir alana sıkışmış durumda.

Palamutbükü’nde kıyıda sandalyesini alıp denize girmeye gelen vatandaş, “Beni bugüne kadar kimse rahatsız etmedi, sandalyemi alıp artta küçücük bir alanda havlumu koyup denize giriyorum. ama kimi arkadaşlarımı ‘Burada denize girmezsiniz’ diye uyarmışlar ve şezlongların arasına oturmasını istememişler. Palamutbükü’nde halkın denize girebileceği alan her geçen yıl daha da azalıyor. Neredeyse konutumun bir ön sokağından denize giremeyecek duruma geldim. Birtakım alanları ise tamamen kapattılar. Bırakın havlumuzu koymayı kuma adım bile atamıyoruz” dedi.

Şezlongsuz Datça İnisiyatifi’nden Yılmaz Baykut,

Bakanlığın ve yerel idarelerin misyonlarını yapmalarını beklediklerini söyleyen Baykut, şunları dile getirdi:

Kıyıların tamamı yerel idarelere bırakılmalı. Yerel idareler güvenlikten, paklığa ve diğer hizmetlere kadar kıyıları denetim etmeli. Lakin belediyelerde bazen bu durumu kendilerine göre çevirip para kazanma gayesine giriyor. 200 TL giriş fiyatı isteyen belediyeler olduğunu biliyoruz. Bir kamu kurumunun bu şekilde ücret talebinde bulunması saçmalık. İşgaller bu süratle devam ederse insanlar konutlarının önünden ya da bir ön sokaktan denize giremeyecek duruma gelecek. Halkın olan kıyılar ve denizler halka tamamen kapatılacak. Uzaktan sadece denizi seyretmekle yetineceğiz. Tahminen onun için bile seyir terası kurup denize bakma parası istenecek.”