Yapay Zeka Platformu (AITR) Eş Başkanı ve İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Altan Çakır “Ülkemizde AR-GE çalışmalarının genişletilmesi, teknolojiye odaklanmış teşebbüslerin desteklenmesi, Türkiye için kritik ehemmiyete sahip” açıklamasını yaptı. Implement…
HANDE BERKTAN
Üretken yapay zeka teknolojisi süratle gelişiyor. Üretken yapay zekanın gelişmiş ve gelişmekte ülkelerde ekonomilere olan katkısı yadsınamaz. Ülkelerin bilhassa üretken yapay zeka kullanıcı dostu yaklaşımı refaha ve büyümeye ek katkı sağlaması bekleniyor.
Danışmanlık şirketi Implement Consulting Group’un hazırladığı Yapay Zekanın Türkiye’deki Ekonomik Potansiyeli Raporu, bilhassa üretken yapay zekanın üretkenliği artırıp, ekonomi üzerindeki tesirlerini ortaya koyuyor.
Rapora göre Türkiye’de büyük şirketlerin yanı sıra KOBİ’lerin de üretken yapay zeka kullanımının, Türkiye’nin GSYH’sine 10 yıl içerisinde yüzde 5 katkı sağlaması bekleniyor. Diğer yanda üretken yapay zekanın uygulamaya konmasında yaşanacak beş yıllık gecikmenin ise Türkiye’nin potansiyel GSYİH artışını yüzde 5’ten yüzde 1’e düşürebileceğini öngörülüyor. Raporzamanda, Türkiye’de mevcut işlerin yüzde 55’i üretken yapay zeka ile entegre çalışabileceğini ortaya konuyor.
BloombergHT.com için sorularımızı yanıtlayan Yapay Zeka Platformu (AITR) Eş Başkanı ve İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Altan Çakır, “Ülkemizde AR-GE çalışmalarının genişletilmesi, teknolojiye odaklanmış teşebbüslerin desteklenmesi ve yapay zeka tabanlı iş modellerine geçiş, Türkiye için kritik kıymete sahip” açıklamasını yaptı.
“Yapay zekanın, üretkenliği artırıcı tesiri mevcut”
Çakır, “Akademik çalışmalar yapay zekanın şirket seviyesinde kullanılmaya başlamasıyla iş gücünün yıllık yüzde 2 ile yüzde 3 puan daha üretken geldiğini gösteriyor. Bu üretken yapay zekanın üretkenlikle birlikte ekonomik açıdan çok önemli bir artış sağlayacağını göstermekte. Türkiye, yapay zekanın getireceği fırsatlardan tam manasıyla yararlanmak için bu alanda geliştirici ülkelerin siyaset tercihlerinden yararlanarak ilgili siyasetleri oluşturabilir” dedi.
Yapay Zekanın Türkiye’deki Ekonomik Potansiyeli Raporu’na göre, yapay zekanın kullanılmasıyla iş gücünde görülecek üretkenlik artışı oranları, ekonomistlerin çalışmalarına göre değişkenlik göstermekte. Nobel ödüllü Türk ekonomist Daron Acemoğlu yüzde 2, Wei Zhai ve Liu Qiao yüzde 2,2 ,Dr. Christian Rammer ve Pedro Fernandez yüzde 2,7 , Giacomo Damioli, Rene Roy ise yüzde 3,2 üretkenlik artışı öngörmekte.
“Yapay zekayı işine entegre eden KOBİ’lerin oranı yüzde 5″
Türkiye’de KOBİ’ler toplam istihdamın yaklaşık yüzde 71’ini sağlıyor. Lakin KOBİ’ler yapay zekanın uygulamaya konmasında büyük şirketlerin gerisinde kalıyor. Bilhassa düzenleyici zorluklar ve maharet eksikliği bu süreci sekteye uğratabilir. Rapora göre, 2023 yılında Türkiye’de yapay zekayı uygulamaya koymuş büyük şirketlerin oranı yüzde 19 iken bu oran KOBİ’lerde yüzde 5 civarında kaldı. Yapay zeka kullanımında büyük şirketler ve KOBİ’ler arası fark, AB ülkelerinde de benzer. AB üyesi ülkelerde yapay zekayı kullanan büyük şirketlerin oranı yüzde 30 iken KOBİ’lerin oranı yüzde 7 ile sınırlı kaldı.
“En fazla bilgi ve finans dallarına katkı sağlaması bekleniyor”
Üretken yapay zekanın, bir çok kesimde destek veren rolü öne çıkıyor. Bilgi ve finans sektöründe yüzde 1,5 puan , kamu yönetimi eğitim ve sağlıkta yüzde 1,3 puan, işletme hizmetleri ve gayrimenkul sektöründe yüzde 1,3 puan, perakende ve turizm dallarında yüzde 1 puan, imalat endüstrinde yüzde 0.8 puan ve inşt sektöründe yüzde 0.7 puan katkı sağlaması bekleniyor. Genel bakılacak olursak üretken yapay zekanın ekonomik potansiyelinin yaklaşık yüzde 70’i hizmet sektöründe bulunuyor.
İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Altan Çakır, üretken yapay zekanın Türkiye’nin ekonomisine ve topluma sağlayacağı çok önemli katkıları görmek ismine yapay zeka maharetlerinin yaygınlaştırılması ve toplumun tüm bölümlerine yetenek artırıcı eğitim programlarının sağlanması gerekliliğine dikkat çekti. Prof.Dr. Çakır, Türkiye’nin yapay zeka alanındaki potansiyelini ve karşılaşabileceği zorlukları değerlendirirken iş dünyasından, kamuya, iş yapma hallerinden, iş dönüşümlerine kadar geleceğe odaklanan çok önemli bir bakış açısıyla ele alınması gerekliliğini belirtti.