Can Atalay’dan 6 Şubat mesajı: 53 bin 537 insanın vefatının akabinde neler yapıldı, tüm görevliler yargılandı mı?
Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Can Atalay, 6 Şubat sarsıntılarının 2’nci yılı nedeniyle paylaştığı iletide, “53 bin 537 insanın vefatının akabinde neler yapıldı? Bu insanların ölümlerinin tüm sorumluları yargılandı mı? Kamu vazifelileri yargılandı mı? Neden yargılananlar neredeyse sadece müteahhitlerle sınırlı? Sınırlı sayıdaki dosya hariç neredeyse cezaevinde kimse kalmamasına karşı neden derin bir sessizlik var?” diye sordu.
Anayasa Mahkemesi’nin “yok hükmünde” dediği kararla milletvekilliği düşürülen Gezi davası mahkumu Can Atalay, 11 ili etkileyen 6 Şubat sarsıntılarının ikinci yılına ilişkin sosyal medya hesabından şunları paylaştı:
“Yarın 6 Şubat Depremleri’nin ikinci yılı. Yarın herkes o vahim sabah hakkında bir şeyler yapacak. Çoğunluk dehşeti hatırlayacak, yakınlarını kaybedenlerimiz, tahminen ölüsünü bile bir mezara koyamayanlarımız kendince hürmetini sunacak, dua edecek, ağlayacak. Çoğunlukla da konuşulacak. Pekala bu koskoca yıkımın akabinde yapılanları ve yapılmayanları alt alta sıraladığımızda şu soruları sormak durumunda değil miyiz?
53 bin 537 –dikkat elli üç bin– insanın vefatının akabinde neler yapıldı? Bu insanların ölümlerinin tüm sorumluları yargılandı mı? Kamu vazifelileri yargılandı mı? Neden yargılananlar neredeyse sadece müteahhitlerle sınırlı? Sınırlı sayıdaki dosya hariç neredeyse cezaevinde kimse kalmamasına karşı neden derin bir sessizlik var?
Deprem; Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elâzığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa olmak üzere 11 kent genelinde önemli yıkıma neden olmuştur. Sarsıntı bölgesindefakat bilhassa Hatay’da insanlar çok zor şartlarda barınmaktadır.
“Hak sahiplerinden yalnızca 3 bin 320’si konutlara yerleşti”
Hatay’da 223 bin 906 kişi hala konteynırlarda yaşamaktadır. 153 bin 535 hak sahibinden yalnızca 6 bin 868 yurttaşımıza anahtar teslimi yapılmış, bu hak sahiplerinden ise yalnızca 3 bin 320’si konutlara yerleşmiştir.
‘Ceza yargılaması problemlerin tahlilinde sınırlı bir tesire sahiptir’ diyeceklere sorular sorduk. Son olarak; tek bir soru daha sormak isteriz: Sosyal bilimlerde/hukukta laboratuvar ortamı yoktur, fakat kimi hadiseler neredeyse laboratuvar ortamı koşulları sağlar. İskenderun Devlet Hastanesi soruşturması neden örtbas edilmeye çalışılmaktadır? Kim yahut kimler korunmak isteniyor?
Yarın, tarifsiz bir acıların, büyük bir öfkelerin yıldönümü. Kaybettiklerimizin anısı önünde hürmetle eğiliyorum. Kalanlara sağlık ve sabır diliyorum.
Tüm sorumlulardan hesap sorma talebini yükselten, sorumluların peşlerini bırakmayan ve yeni bir hayat için ısrar eden yurttaşlarımızı selamlıyorum.”