Ekrem İmamoğlu’nun morali bozukime geliyor
* Fehmi Koru
Dün, Türkiye’de siyasetle yakından ilgilenenler olarak, DEM Partisi’nin İstanbul’da aday çıkarıp çıkarmayacağını Başak Demirtaş’ın çıkışı özelinde tartışıyorduk.
Cezaevindeki Selahattin Demirtaş’ın eşi, aday olmayı beklediği DEM Partisi yöneticilerini de şaşırtarak, partisi uygun görür halktan da destek gelirse İstanbul’da aday olabileceğini açıklamıştı.
Bugünden itibaren neyi tartışacağız? Selahattin Demirtaş’ın sağlık sorunu sebebiyle hastaneye yatırılmış annesini ziyaret edebilmesi için uçakla Diyarbakır’a getirilişi özelinde, tekrar benzeyenkonuyu konuşup tartışacağız.
İstanbul’da adaylık konusunda tereddüt yaşayan DEM Partisi, bu iki gelişme ve bu ortada ortalığa sürülen İstanbul’daki parti tabanının dörtte üçünün aday çıkarılmasını istediğine dair kamuoyu yoklamasının da zorlamasıyla, tereddüdünü geride bırakmaktan kaçamaz hale geliyor.
DEM Partisi’nin İstanbul’daki yarışa adayla katılması, seçimin favorisi Ekrem İmamoğlu için hayırlı olmayan bir gelişme. Aday göstermese bile, gündem, şu sıralarda ortamı iktidar adayı lehine etkileyebilir…
Şapkadan çıkan ilk tavşan bu.
İkinci tavşan da ekonomide…
Ekonomi birbiri arkasına alınan yanlış kararlarla krize sürüklendi. Herkes hayat pahalılığından şikayetçi. Dolar genel seçimin yapıldığı 14 Mayıs 2023 günü 20 TL’nin altındaydı, bugün 30.50 civarında. Yeni yıla girerken ilan edilen taban ücret ve mş fiyat artışlarını tatmin edici bulunmadı. Hele memur ile SSK ve Bağkur emeklileri arasında gözetilen ayrımcılık geniş bir kitleyi iktidara küstürdü.
Tam bu sırada, önce yüzde 5 ek artırımla SSK ve Bağkur emeklilerine bir parmak bal çalındı, onun da tatmin etmediği görülünce, iki emekli kitlesinin fiyat artışlarınının eşitlendiği haberi duyuruldu.
Yeni karar tatmin eder mi? Etmese bile, küskünlüğü hafifletir.
Bu da şapkadan çıkan ikinci tavşan…
Siyaseti yakından izleyen bir dostum, her seçim öncesinde olduğu bu seçim için de, “Acaba yabancılar ne düşünüyor?” sorusunu ciddiye alıyor.
Merakı, bilhassa ABD’den Türkiye’ye bakıp siyaset belirleyenlerin seçimde kimin kazanmasını istedikleri…
Dostum, İsrail’in Gazze’ye taarruzlarına Ankara’dan yükselen ağır tenkitlere kulak verse de, bu bahiste belirleyici olanın telaffuz değil eylem olduğu kantinde. Ben ne zaman, “Ama İsrail” desem, o derhal “Gemiler gidiyor ama” deyiveriyor…
İsveç’in NATO üyeliği konusu alel tez komiteden geçirildi ve genel heyete getirilip oradan da geçirilince, dün, “Ben dememiş miydim?” demek için aradı.
Gerçekten de “Fazla geciktirilemez, bu hafta olmazsa önümüzdeki hafta iş biter” demişti geçen hafta…
F-35 ya da F-16 taleplerinden birinin yerine getirilmesi ufukta bile görünmezken alındı İsveç’in NATO’da önünü açma kararı…
Dostuma göre, bu da şapkadan çıkan bir tavşan…
Üçüncü tavşan…
Seçime şimdi iki aydan fazla bir zaman var ve iktidar cephesinden birbiri gerisine şaşırtan teşebbüsler geliyor; şapka sahibi, birbiri gerisine, yeni tavşanlar çıkartarak dengeyi adayı lehine değiştirme uğraşında.
Peki ya muhalefet? CHP?
CHP’yi de yakından tanıyan dostuma yönelttiğim sorulara aldığım yanıtlar hiç iç açıcı değil. “O dedi, bu dedi” ya da “O şunu yaptı, bu bunu yaptı” çeşidinden cümleleri arka geriye sıralayınca, en az bildiğim parti olan CHP’nin bu seçime yaklaşımını anlamakta zorlandım.
Konuşmamızın bir yerinde, başım o kadar karıştı ki, CHP’nin eski çok önemli isimleri ile İmamoğlu’nun yakını görünen yeni yöneticilerin, onun bu seçimi kazanmasını istediklerinden kuşkuya düştüm.
Güldü dostumfakat bir şey söylemedi.
CHP’deki bu manzarayı de şapkadan çıkan dördüncü tavşan olarak burada kayda geçiriyorum.
AK Parti 2002’den bu yana girdiği bütün seçimleri -2015 Haziran ve 2019 yerel seçimleri hariç- kazandı. Bu seçimde de, diğer bütün vilayetleri kaybetse bile İstanbul’u yeniden kazanma stratejisi izliyor ve gösterebileceği en zayıf adayla bunu başarma savıyla şapkadan daima tavşanlar çıkarıyor.
Ekrem İmamoğlu’nun morali bozuk aynıime geliyor…
* Bu yazı fehmikoru.com sitesinden alınmıştır