TAİK Başkanı Murat Özyeğin, ABD’de düzenlenen Türkiye Yatırım Konferansı kapsamında güzelleşen alakaların net çıktılarını gördüklerini ifade ederek; “Programın çalıştığının görülmesiyle birlikte çok ağır ilgi oluştu. Portföyde yaşanan girişleri…
Türk-Amerikan İş Kurulu (TAİK) tarafından bu sene 15’incisi düzenlenen Türkiye Yatırım Konferansı, New York’ta yatırımcılar tarafından son yıllarda gördüğü en yüksek ilgiye ulaştı. Türkiye’nin evvelki para siyaseti uygulamaları döneminde sınırlı kalan katılım ve ilgi, para siyasetinin yansımaları ve uluslararası münasebetlerde yaşanan güzelleşmenin tesiriyle çok önemli ölçüde arttı.
Citi’de ve Goldman Sachs’ta düzenlenen konferanslarda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır yatırımcılar ile bir araya geldi.
“Türkiye programının sonuçlarını almaya başladı”
TAİK Başkanı Murat Özyeğin, Türkiye’nin ekonomisindeki güzelleşme ve programın geldiği noktanın, toplantılara iştiraki çok olumlu etkilediğini ifade ederek “Türkiye programının sonuçlarını almaya başladı. Bir sene öncesine göre en büyük fark, geçen sene yaptığımız toplantılarda şimdi başlangıç noktasındaydık. Bu sene ise çok güçlü ve somut çıktılarla geliyoruz. Geçen yılki toplantılara katılanlar da fark ediyor ki, her şeyde duruşumuz farklı” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile toplantıda bir araya geldiği CEO’lara bir Orta Vadeli Program sunumu yaptığını belirten Özyeğin, gerek portföy yatırımcıları ile yapılan toplantılarda gerekse OVP sunumunda yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgilerinin çok yüksek olduğunu gördük” dedi.
Özyeğin, “Türkiye’nin spreadleri 3 puan daraldı. Cari açığımız 57 milyar dolarlık zirvesinden 19 milyar dolara kadar geriledi. CDS’lerimiz geriledi. Türkiye 2003-2005 yılları arasında da buna bir program uygulanmıştı. Bunu takiben 2005’te 25, 2006’da 30, 2007 yılında 32 milyar dolarlık direkt uluslararası sermaye girişi olmuştu. 3 yılda 90 milyar dolara ulaşan o dönemki sermaye girişinin birnin 2025-2027 döneminde gerçekleşmesini umuyoruz” dedi.
Portföy yatırımcılarının Türkiye’nin istediği şekilde geldiğini aktaran Özyeğin, “En büyük beklentimiz, yatırımcıların talep ettikleri yapısal değişiklikleri de gerçekleştirerek portföy yatırımlarının sonunun direkt yatırıma bağlanması” diye konuştu.
Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bağlantılarda yaşanan güzelleşmeye de dikkat çeken Özyeğin, “Bunun en çok önemli boyutu iktisatta yaşanan değişim. Her manada, genele yayılmış bir optimistlik var münasebetlerde. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın HIT 30’u anlattığı toplantıda da, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar’ın katıldığı toplantıda da 40’ar yatırımcı geldi. Enerji Bakanı’nın katıldığı toplantı Citi’de olmasına karşın hem Goldman hem JP Morgan’dan temsilciler gelerek sorular yöneltti. Epeyce yüksek ilgi gördük” dedi.
“Birçok büyük markanın temsilcileri ile çok ağır temaslarda bulunuyoruz”
Rüzgarın Türkiye’nin tarafından estiğinin altını çizen Özyeğin, bankacılık kesiminin vadesiz Tier1 sermaye ihraçlarının geldiğini ve yatırımcıların büyük ilgi gösterdiğini, borç çevirme oranlarının yüzde 130’ların üzerine çıktığını da hatırlatarak, “Sadece New York temasları için değil. Birçok büyük markanın temsilcileri ile son bir aydır Türkiye’de de çok ağır temaslarda bulunuyoruz” dedi.
Türkiye ile ABD arasındaki münasebette şu evrede problemli alanların parka alındığını, pozitif ajandaya odaklanıldığını da belirten Özyeğin, “Bilindiği benzeri simge haline gelmiş bir 100 milyar dolarlık ticaret maksadımız var. Lakin biz bunu daha ulaşılabilir kılmak ismine ilk etapta 75 milyar dolarlık bir ara hedef koymak istiyoruz. 2013 yılında BCG’nin hazırladığı bir rapor var. Bu raporun güncellenmesi için çalışıyoruz. Tamamen kendi akademik çalışmalarını yaparak ticaretin iki ülke arasında en süratli büyüyebileceği dal ve alanları tahlil ediyorlar. Büyük olasılıkla gelecek yıl başlarında açıklanacak. Evvelki raporda altı çizilen dallarda ticaretin hakikaten de 4-5 katına çıktığını görüyoruz” dedi.
Özyeğin, bu kesimler arasında mobilya, mücevherat, elektronik alanların olduğunu, bu alanların daha da artmasının mümkün olduğunu aktardı.
6 etkinlik de yabancı yatırımcılardan ağır ilgi gördü
Türkiye, içinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarının da bulunduğu haftada 6 bakan ile New York’ta bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, ekonomi idaresini temsilen temaslarda bulundu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da New York temaslarında yer aldı.
3 gün boyunca süren temaslarda düzenlenen 6 etkinlik de yabancı yatırımcılardan ağır ilgi gördü.
Etkinliklerin arasında en öne çıkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yabancı şirketlerin üst seviye yöneticileri ile gerçekleştirdiği toplantıydı.
TAİK Başkanı Murat Özyeğin, “ABD’li yöneticilerin tümünün söz alarak beklentilerini dile getirdiği, çok verimli bir toplantı oldu” derken, toplantının sonunda ekonomi yönetimi içinde yer alan 4 bakanın da söz alarak soruları yanıtladıklarını ifade etti.
Toplantıya Türk iş dünyasının ABD ile iş yapan ve TAİK üyesi olan önde gelen şirketleri de yönetim kurulu başkanı ve CEO seviyesinde katılım gerçekleştirdi.
Özyeğin, toplantıya dönük olarak şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı, toplantıda Orta Vadeli Program’a olan yardımını çok açık şekilde dile getirdi. Toplantı, uluslararası yatırımcıların dile getirdiği problemler ile ilgili olarak da bakanlar ile iletişim kurulmasına vesile oldu.”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek toplantı kapsamında yaptığı konuşmada;
“2025 yılında enflasyonda baz tesirinin ötesinde besbelli ve kalıcı bir düşüş gerçekleşecek. 2025 yılında negatif mali tesir olacak. Harcama disiplini ve kayıt dışılıkla mücadele, sıkı maliye siyasetlerinin odak noktası olacak; yeni ek vergiler getirilmesi planlanmıyor” sözlerini kullandı.
Toplantıda konuşan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, “Türkiye’nin cari açığı 57 milyar dolardan 19 milyar dolara gerilerken aynı vakitte global ticaretteki hissesi hem mal hem de hizmet ihracatında artış gösterdi. Türkiye’nin dünyanın birçok ülkesi ile imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmaları ve Gümrük Birliği düzenlemeleri sayesinde global iktisada tam entegre olurken, global ticaretteki dönüşüme paralel olarak dijital ekonomi ve yeşil ekonomik dönüşüme odaklanıyor. Bu alandaki çalışmaları destekliyoruz” dedi.
TCMB Başkanı Fatih Karahan ise, “Haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci enflasyonun öngörüler doğrultusunda düşürülmesi için sıkı mali duruş kararlılıkla sürdürülecektir” sözlerini paylaştı.