Yani hâkim ve savcılar hakkında meslekten çıkarma cezası verilmişse ve bahiste adli bir süreç varsa ceza katılaşana kadar görevden uzaklaştırma uygulanmakta ve mş yarı oranında ödenmektedir
Yeni Şafak yazarı Ahmet Ünlü, hakim ve savcılara tanınan özel yargı süreçlerini ele aldığı bugünkü yazısında, memurlar ve yargı mensupları için uygulanan farklı disiplin ve cezai süreçleri ayrıntılandırdı. Ünlü, bilhassa bir hakim üzerinden meslekten çıkarma sürecini örnek göstererek ortadaki farklılıkları ve duyduğu kaygıyı dile getirdi.
Yargıda Özel Süreçler
Ünlü’ye göre, hakim ve savcılar için meslekten çıkarma kararları, suçun işlendiği andan itibaren görevden uzaklaştırma ve mş kesintisi tedbirleri içerirken, memurlar için bu süreçler daha farklı işliyor. Memurlar, adli süreç devam ederken dahi idari yaptırımlara tabi tutulabiliyor.
Dava Örneği ve Yargı Süreci
Ahmet Meşhur’un, yazısında örneklediği dava, belli bir hakim hakkında yapılan disiplin soruşturması ve sonrasında gelen meslekten çıkarma kararını içeriyor. Bu hakim, yargılandığı dava kapsamında çeşitli suçlamalar nedeniyle karar giymiş ve bu kararlar Yargıtay tarafından onanmış. Fakat, hakimin meslekten çıkarılmasına karşın mşının yarısının ödenmeye devam ettiği ve lojman hakkının sürdüğü belirtiliyor.
Hukuki Tutarlılık ve Islahat İhtiyacı
Ünlü, yazısında hakim ve savcıların özel statülerinin, yargı süreçlerinde kimi meselelere yol açabileceğini öne sürüyor. Bilhassa ağır suçlar işleyen yargı mensuplarının, cezaları katılaşana kadar mş almaya devam etmelerinin adalet anlayışıyla bağdaşmadığını ifade ediyor.
“Hâkim ve savcılara vazifelerinin özellikleri nedeniyle kimi ayrıcalıklar sağlanmıştır. Bunlardan birisi de işlenen adli cürümlerle ilgilidir. Memurlar hakkında adli ve idari süreçler farklı başka işletilirken hakim ve savcılarda farklılaştırılmıştır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu İkinci Dairesi tarafından bir hakim hakkında verilen meslekten çıkarma cezası özelinde mevzuyu açıklamaya çalışacağız.
Memurlar ve yargıçların soruşturma sonuçları farklı
İlk önce yargıçlar ve savcılarla memurların soruşturmasına ilişkin farklılıkları açıklamamız gerekmektedir. Bu çerçevede, 2802 sayılı Yargıçlar ve Savcılar Kanunu’nun 74’üncü unsurunda; “Disiplin cezaları mutlaklaştığı tarihte karar ifade eder ve Adalet Bakanlığı tarafından hemen uygulanır. Lakin meslekten çıkarma cezası verilenler hakkında, cezanın katılaşmasına kadar görevden uzaklaştırma önlemi uygulanır. Görevden uzaklaştırılan hâkim ve savcılara bu süre içinde aylık ve ödeneklerinin yarısı ödenir. Görevden uzaklaştırma önlemi kaldırılan hâkim ve savcılar hakkında 78’inci unsurun ikinci fıkrasındaki kararlar uygulanır.” kararına yer verilmiştir.
Diğer yandan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Cezai kovuşturma ile disiplin kovuşturmasının bir ortada yürütülmesi başlıklı 131’inci hususunda; “Aynı olaydan ötürü memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkûm olması ya da olmaması halleri, ayrıyeten disiplin cezasının uygulanmasına mani olamaz…” kararına yer verilmiştir.
Görüleceği üzere mevzuda memurlarla hâkim ve savcılar açısından farklı düzenlemeler öngörülmüştür. Yani hâkim ve savcılar hakkında meslekten çıkarma cezası verilmişse ve mevzuda adli bir süreç varsa ceza katılaşana kadar görevden uzaklaştırma uygulanmakta ve mş yarı oranında ödenmektedir.
Memurlarda ise hem adli hem de idari bir süreç devam ediyorsa adli süreç devam ederken soruşturma sonucuna göre memuriyetten ihraç kararı verilebilmektedir. Elbette her iki mesleğin kendine has özellikleri vardır. Lakin hâkim ve savcılar için işletilen sürecin çok sağlıklı olmadığını da ifade etmemiz gerekiyor. Bu nedenle hâkim ve savcılar açısından hususun gözden geçirilmesinde yarar olduğunu düşünüyoruz.”
Ahmet Meşhur’un yazısının tamamını okumak için .