Ali Babacan’dan Erdoğan’a “israf” mesajı: Külliye yaptırdı, uçak arkasına uçak aldı

 DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’de israf devrinin başladığını belirten Babacan, “2014 yerel seçimlerinde bu sokak süslemeleri yalnızca ‘seçim ofislerinin önünde olacak’ diye bir karar alınmıştı. fakat daha sonra Sayın Erdoğan çıktı ne dedi? ‘İtibardan tasarruf olmaz’ dedi ve Külliyeyi yaptırdı. Uçak ardına uçak aldı. Cumhurbaşkanlığı flo sayısını şuanda ben bilmiyorum.”

Geçtiğimiz gün Aydın’da iftar yapan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, gazetecilerin sorularını yanıtlandırdı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ortalarındaki “Gaz- fren” tartışmasını hatırlatan Babacan, ” Erdoğan ‘Gaz’ diyordu ben ‘Fren’ diyordum. Adım ‘Fren Ali’ye çıktı. O periyotta ekonomi soğutma programı uyguladık. 2014 yerel seçimlerinde bu sokak süslemeleri yalnızca ‘seçim ofislerinin önünde olacak’ diye bir karar alınmıştı. daha sonra Sayın Erdoğan çıktı ne dedi? ‘İtibardan tasarruf olmaz’ dedi ve Külliyeyi yaptırdı. Uçak gerisine uçak aldı. Cumhurbaşkanlığı flo sayısını şuanda ben bilmiyorum.” dedi.

“Sadece yanlışlara yanlış demiyoruz, doğrunun ne olması gerektiğini de söylüyoruz”

Babacan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

“Biz, evet muhalefeti çok tesirli yapıyoruz zira söylediğimiz her şeyin gerisi sağlam. Hiçbir şeyi laf olsun diye konuşmuyoruz. Verdiğimiz sayıların ardı sağlam. Yalnızca yanlışlara yanlış demiyoruz, doğrunun ne olması gerektiğini de söylüyoruz. Tahminen de bu da bizi ayıran en çok önemli özellik. Türkiye’deki klasik muhalefet yalnızca kötülemektir. Biz’Şu yanlış, bu yanlış’ demiyoruz. benzeyenzamanda doğrusu budur diye her konun tahlilini ortaya koyuyoruz.

Bunlardan bizde 23 tane var, sağlıktan eğitime. Sosyal güvenlikten dış siyasete, dış güvenlikten teknolojiye, ticaretten endüstriye… Aklınıza gelebilecek her alandaher alanda tahlilimiz var. Yargı Eylem Planımız 198 madde. 200 hukukçunun emeği var. Hakikaten şuana kadar Türkiye’de görülmemiş bir işi uygulamaya koyduk. Bütün bu çalışmalarımızı 6’lı Masa’ya da koyduk. 6’lı Masa başarılı olamadı, tamamfakat biz yolumuza devam ediyoruz. DEVA olarak tezimizin ardındayız. Bizim yaptığımız muhalefetin yalnızca bağırıp çağırmak, yalnızca eleştirmek değil sakin bir şekilde ‘Bu yanlış ama doğrusu budur kardeşim.’ demenin de aslında Türkiye’nin yarınlarının siyaset stili olduğunu düşünüyoruz.

“Vatandaşımız bu sarı kartı iktidara göstermeli”

Bu seçimler merkezi hükümeti uyarmak için çok çok önemli bir fırsat. Şayet iktidardan şad değilsek, ‘Hata yapıyorsun, yanlışın var, hukuku çiğniyorsun, faul yapıyorsun, hukuk-kural tanımıyorsun, anayasayı çiğniyorsun.’ demek istiyorsan, bu yerel seçimi biz iktidara bir ‘Sarı Kart’ gösterme seçimi olarak da görüyoruz.

Yani yerel seçimlerde diyoruz ki, ’Vatandaşımız bu sarı kartı iktidara göstermeli.’ Şayet sandıktan bu sarı kart çıkmazsa, bilin ki vurdum duymazlık devam eder. Sandıktan bu sarı kart çıkmazsa, bilin ki Türkiye’de yolsuzluk, israf olduğu devam eder. Şayet bu sarı kart sandıktan çıkmazsa, anayasayı çiğneme, hukuk tanımama bunlar motamot devam eder. Biz vatandaşlarımıza diyoruz ki ‘Sadece belediye başkanlarını seçmiyorsunuz. benzer vakitte kullanacağınız oy hükümet için bir ihtar niteliği taşımalıdır.’ diyoruz.”