CHP’li Bağcıoğlu’ndan ”S400 ve F35 ikilemi” çıkışı: S400 tedarikinin, herhangi bir teknoloji transferi yahut yerli katkıya taban hazırlamaması da bir diğer çok önemli handikap
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, hazırladığı yazılı basın açıklamasında; S400 ve F-35 İkilemi bağlamında Türkiye’nin Savunma Stratejisinde Kritik Yol Ayrımını ele aldı. Bağcıoğlu, ”Geçmiş periyotta hükümetin hava savunma sistemi tedarikini yanlış yönettiği, nitelik açısından uygun sistemlerin seçilip kâfi ölçüde tedarik edilmediği, S400 nedeniyle Türkiye’nin yaptırımlara maruz kaldığı ve birçok savunma projesinin sekteye uğradığı görülmektedir. Milli hava savunma sistemi ve KN MMU projelerine geç başlanmasının doğurduğu zorluklar ortadadır. Bu süreçte S400 tedarikinin, herhangi bir teknoloji transferi yahut yerli katkıya taban hazırlamaması da bir öteki çok önemli handikaptır” tabirlerini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bağcıoğlu’nun açıklaması şöyle:
“Son periyotta Yunan medyası tarafından S400 Hava Savunma Sistemi ve F-35 tedarik sürecine dair yeni değerlendirmeler sıkça gündeme getirilmektedir. En son yayımlanan haberlerde, S400 sistemlerinin Türkiye’de, İncirlik Hava Üssü’nün ABD denetimindeki kısmında konuşlandırılması karşılığında Türkiye’ye F-35 tedarik edilmesinin mümkün olabileceği iddia edilmiştir. haberde, Türk tarafının bu teklife sıcak bakmadığı lakin görüşmelerin sürdüğü ifade edilmiştir. Görünen o ki, buna aynı teklifler farklı içeriklerle gündeme gelmeye devam edecektir.
”S400 için harcanan kaynaklar, Hisar ve Siper yerli sistemlerin süratle seri üretime geçmesi için kullanılabilirdi”
Geçmiş periyotta hükümetin hava savunma sistemi tedarikini yanlış yönettiği, nitelik açısından uygun sistemlerin seçilip kâfi ölçüde tedarik edilmediği, S400 nedeniyle Türkiye’nin yaptırımlara maruz kaldığı ve birçok savunma projesinin sekteye uğradığı görülmektedir. Milli hava savunma sistemi ve KN MMU projelerine geç başlanmasının doğurduğu zorluklar ortadadır. Bu süreçte S400 tedarikinin, herhangi bir teknoloji transferi yahut yerli katkıya yer hazırlamaması da bir öteki çok önemli handikaptır.
Bununla birlikte, Türkiye’nin 2000’li yılların sonlarından itibaren hava savunma sistemleri alanında izlediği yol haritasında çok önemli bir dönüm noktası olan “Siper” projesi, S400’den çok daha ileri ve yeni jenerasyon bir sistem olarak karşımıza çıkmaktadır. Lakin, S400 için harcanan kaynaklar, Hisar ve Siper gibi yerli sistemlerin süratle seri üretime geçmesi için kullanılabilirdi.
”F-35 programından çıkarılmamız bölgede hava üstünlüğümüzü zayıflatmıştır”
F-35 programından çıkarılmamız, Türk Hava Kuvvetleri’nin modernizasyon planlarını da önemli şekilde aksatmış ve bölgede hava üstünlüğümüzü zayıflatmıştır. F-35’in operasyonel bağımsızlık açısından birtakım kısıtları ve yüksek işletme maliyetleri olsa da, içerdiği ileri teknoloji Türk havacılık sanayisine çok önemli katkılar sağlayabilir ve MMU KN’ın geliştirilmesinde çok önemli rol oynayabilir.
Bu çerçevede; envanterimizdeki bir silah sistemini öbür bir devletin denetimine devretmek, egemenlik haklarımızı ihlal eden bir durum oluşturacaktır. İktidarın yanlış siyasetleri nedeniyle maruz kaldığımız yaptırımlar ve savunma projelerindeki gecikmeler, milli güvenliğimize büyük zarar vermiştir ve bu zafiyetin sorumluluğu siyaset kurumunca üstlenilmelidir.
Sonuç olarak, F-35 tedarikine ilişkin tüm olumlu ve olumsuz faktörler göz önünde bulundurularak, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın operasyonel muhtaçlıkları doğrultusunda bu hususta kesin bir karar verilmesi ve S400’ler için alternatif tahlillerin belirlenmesi gerekmektedir. Her ne olursa olsun, KN MMU projesine yönelik odaklanma kesinlikle kaybedilmemeli ve Türkiye’nin milli savunma sanayiine yaptığı yatırımlar stratejik bir öncelik olarak devam ettirilmelidir.”
Kızılcık Şerbeti’nin iftiracı “deli kadınları” iş başında; Sönmez ve Pembe’ye sevgili adayı yok mu?
|