İstanbul’da riskli konutlar ‘güçlendirme’ ile zelzeleye sağlam hale getirilebilir mi?
Hilken Doğaç Boran
Türkiye’nin en büyük kenti İstanbul’da yüz binlerce bina mümkün bir sarsıntıya karşı riskli sayılıyor.
Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan’a göre tedbir almak için bunların hepsinin yıkılması kaide değil.
BBC Türkçe‘ye konuşan Türkkan, İstanbul’daki 1,2 milyondan fazla binadan en az 600 bininin “yüksek riskli” olduğunu, bunların yarısının “güçlendirme çalışmaları” ile zelzeleye güçlü hale getirilebileceğini söyledi.
Aynı vakitte inşt mühendisi olan Türkkan, güçlendirme yapılan binaların muhtemel bir büyük zelzelede “ayakta kalabileceğini ve içinde yaşayanların sağ kurtulabileceğini” ekledi.
Türkkan, bunun daha hesaplı ve çevre dostu bir sistem olduğunu da vurguladı.
Güçlendirmenin önündeki pürüzler neler?
Türkkan, BBC Türkçe‘ye yaptığı değerlendirmede güçlendirme çalışmalarının İstanbul’da süratle hayata geçirilebilmesi için ruhsatlandırma ve mevzuatta değişiklikler yapılması gerektiği yorumunu yaptı.
Türkkan’a göre onay makamlarında güçlendirme projelerine hakim kâfi teknik eleman bulunmuyor.
Devletin sağladığı kredilerin “düşük” olması da güçlendirme çalışmalarının yaygınlaşmasını zorlaştırıyor.
Türkkan, “Kentsel dönüşüm uygulamalarında KDV yüzde 2 olduğu halde güçlendirme uygulamasında yüzde 20 olarak alınmaktadır” diyor.
Ancak birtakım uzmanlara göre güçlendirme alternatifi çok da kolay değil.
BBC Türkçe‘ye konuşan Bilim Akademisi Üyesi Profesör Doktor Okan Tüysüz, “Güçlendirme için çok ayrıntı bir çalışma yapılması gerekiyor. Kabaca tanımlamak kolay değil. Her bina bazında inceleme yapıp bunun içerisinde güçlendirmeye uygun olanları, olmayanları ayıklamak gerekiyor” dedi.
Tüysüz, “Elimizde bu datalar olmadığı için ‘şu kadarı güçlendirilir, şu kadarı güçlendirilemez’ demek son derece zor ve risklidir” yorumunu yaptı.
‘Zihinsel dönüşüm gerekiyor’
Tüysüz, İstanbul’da riskli binaların güçlendirilmesinin yanı sıra afet eğitimi ve ekonomik dirayetin artırılması yönünde de hazırlık yapılması gerektiğini vurguladı ve “Depreme hazırlık için yalnızca bina dönüşümü değil. Zihinsel bir dönüşüme ihtiyaç var” dedi.
Deprem uzmanı, afet hazırlığı konusunda ülke genelinde bir eksik olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Sadece İstanbul yahut Marmara değil, Türkiye’nin hiçbir yeri sarsıntıya hazır değil. Bunu 1940’lardan bu yana bütün bilim hocalarımız, bizler söylüyoruz. En son 17 Ağustos [1999 depremi] ve 6 Şubat [2023 depremleri] sonrası hep söylenen şey bunların milat olacağıydı. O milat bir türlü gelmedi.”
Kaç hasarlı bina var?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Haziran ayında şehirde süratli tarama prosedürüyle 35 bin binayı incelediklerini açıklamıştı.
Belediye yetkilileri bu binaların yarısının “çok yüksek riskli” ya da “yüksek riskli” kategorisinde olduğunu söylemişti.
Taranan bina sayısı arttıkça bu sayıların da yükselmesi bekleniyordu.
İBB’nin kimi üniversitelerle hazırladığı çalışmalara göre ise kentte yaklaşık 200 bin yapı 7,5 büyüklüğündeki bir zelzelede “orta ve üstü” hasar alabilir.
İnşt Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Sinem Kolgu, Haziran ayında BBC Türkçe‘ye dönüşümle ilgili sıkıntıları değerlendirmişti.
Kolgu, kentteki tüm binaların durumunu gösteren, tamamlanmış bir envanter çalışması olmamasına dikkat çekmişti.