Necati Özkan: Türkiye’nin çıkışı için İmamoğlu tek alternatif, “ahmak davası”nda ceza gelsin diye her gün dua ediyorum!

19.11.2024 08:30

A⁺

A^-

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kampanya yöneticisi, siyasal iletişim uzmanı Necati Özkan, “Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu noktadan çıkışı için İmamoğlu’ndan öbür alternatif olmadığını” savundu. Özkan, YSK üyelerine hakaret suçlamasıyla yargılanan İmamoğlu’nun siyasî yasak riskiyle karşı karşıya kaldığı ve istinafta karar beklenen “ahmak davası” için de “Ahmak davasıyla ilgili karar versinler, Ekrem Bey’in gücüne güç katarlar. Her gün dua ediyorum yapsınlar diye. Keşke yapsalar! O zaman Türkiye’nin nasıl öteki bir yere döndüğünü görürüz” dedi.

Necati Özkan, Data Poll Araştırma’nın “İBB Hizmetleri Memnuniyet Araştırması” sunumundaki panele konuşmacı olarak katıldı.

Özkan, insanlık tarihinin çoklukla ileri gittiğini fakat Türkiye’nin “çukura düştüğünü” söyleyerek, “Türkiye tarihinde olmadık bir şekilde yoksullaşma, orta direğin yok olması, Türkiye’nin ulusal güvenliğinin çok büyük risklerle karşı karşıya kalması aynıi durumlarla karşı karşıyayız” dedi.

“Buradan çıkışa ihtiyaç var” diyen Özkan, şöyle devam etti:

“Buradan çıkış için Ekrem Bey tek alternatif, öteki birisi yok… Elbette diğer belediye başkanları da var Mansur Bey benzeri, öbür isimler de var…bu ülkeyi kim yönetebilir, kimin vizyonu var, bu ülkeyi buradan ileriye kim götürebilir diye baktığınız zaman diğer birisi yok.

Kara propagandalardan etkilenmeden, birinin buradan Türkiye’yi çıkarması gerekiyor. Burada herkese görev düşüyor. Ekrem Bey’in tek başına yapabileceği bir şey değil, ülkenin hep birlikte yapabileceği bir şey, o kadar kötü bir noktadayız zira.”

“Öcalan planı duvara tosladı”

Kendisine yöneltilen soru üzerine erken seçim beklentilerine ilişkin olarak konuşan Özkan, şunları kaydetti:

“Erken seçim beklentim yok. Türkiye ekonomisi daha da berbatlaşacak, rejim son dakikaya kadar imkanlarını kullanmaya devam edecek. Bu rejimlerde ekonomi çöker; çıkış yolu, doğru bir dava, doğru bir takım ve doğru bir önderle olur. Bu da fakat demokratik yollarla olur. Bu benzeri rejimler, riskin ne kadar yüksek olduğunu bilirler, o yüzden son dakikaya kadar gitmeyeceklerdir.

Ama yasal olarak yeniden aday olması için [Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan] yol bulunması lazım. Ya olağanlaşma diyerek CHP ile anayasa değişikliğine gideceklerdi, bu olmadı. Ya da anayasayı diğer türlü değiştirebilirlerse değiştirecekler. Öcalan’a teklif edilen şey de aslında bu kapsamda teklif edildi olarak kıymetlendirebilir. Öcalan ile birlikte, DEM ile birlikte Anayasa’yı parlamentodan geçirelim, oradan adaylığın yolu açılsın diye düşündüler. O da şu an duvara tosladı. Bunları gördükleri için kolay kolay erken seçime gitmeyebilirler fakat ortağı aynı fikirde olmayabilir. Daha önce birkaç defa sistemi yıktı ortağı, yeniden yıkabilir. Şu an tansiyonu görüyoruz.”

“CHP içinde değişim kim başlattı, tabii ki İmamoğlu diyeceğiz”

Özkan, “İmamoğlu’nun adaylığı” tartışmaları hakkında da şunları kaydetti:

“41 yıldır irtibatın içindeyim ve siyasetle ilgileniyorum. Ekrem Bey çok özel bir adam. Ekrem Bey’in ilk seçim belediyesini Beylikdüzü’nde yaptık ve kazandık, o zaman da rockstardı bugün de rockstar. Bu bağlantıyla ilgili değil, personasının kendisinde var. Bu türlü birinin bağlantısını yapmak o kadar kolay ki. Kapasitesini, vizyonunu biliyorsunuz, kusur yapmadığını biliyorsunuz.

29 Mayıs sabahı değişim görüntüsüyle ortaya çıkan kimdi? Kim başlattı CHP içinde değişimi? Kim belediyecilikte bugüne kadar yapılmayan işleri yaptı? Elbette İmamoğlu’na bağlayacağız… Kim yaptı bunları? Kılıçdaroğlu mu, Devlet Bahçeli mi, yahut ben mi yaptım? Bunları yapan Ekrem Beyefendi. Mümkün bir seçimde Ekrem Bey’in aday olmasını hep birlikte sağlamamız lazım.”

“Her gün dua ediyorum!”

Özkan, İmamoğlu’nun YSK üyelerine hakaret davasıyla yargılandığı ve cezanın istinafta onanması durumunda siyasî yasakla karşı karşıya kaldığı “ahmak davası” hakkındaki soruya da şu cevabı verdi:

“İçi tamamen bomboş bir dava, diğer davalar benzeri… Bunu herkes biliyor.rejim, Ekrem İmamoğlu’nu en çok önemli mesele olarak gördüğü için her şeyi yapabilir. Anasının ak sütü benzeri kazandığı seçimi gözümüzün önünde aldılar. Olmayacak şekilde seçimi iptal ettiler. Ekrem Bey 1 milyon fark attı.

“Ahmak davası”nda ne olmuştu?

Ekrem İmamoğlu, ilk defa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği 2019 yılının kasım ayında Fransa’nın Strazburg kentinde düzenlenen Avrupa Yerel ve Bölgesel İdareler Kongresi’ne davetli olarak katılmış ve bir konuşma yapmıştı.

O dönem Türkiye İçişleri Bakanı olarak görev yapan AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, İmamoğlu için “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek” demişti.

İmamoğlu ise Soylu’ya “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır. Önce ona bir odaklansın.” yanıtını vermişti.

Bunun üzerine Türkiye’deki seçimleri organize eden Yüksek Seçim Konseyi’nin (YSK) üyeleri hakarete uğradıklarını ve mağdur olduklarını ifade ederek İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılı suç duyurusunda bulunmuştu.

Başsavcılığın hazırladığı iddianamede “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden ötürü alenen hakaret” suçundan İmamoğlu’nun 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti.

İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk ayağında Ekrem İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezası verilmişti.

Dava, son iki yıldır Türkiye’de “Temyiz Mahkemesi” olarak da kabul edilen Yargıtay’ın bir alt basamağı İstinaf Mahkemesi’nde görülmeye devam ediyor.

“David Beckham ve Mozart da ‘tourette’
sendromundan muzdaripti”

Seda Bakan ve Zafer Algöz, Takıntılar’ı anlattı