enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
42,2081
EURO
48,8788
ALTIN
5.430,71
BIST
10.924,53
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
21°C
İstanbul
21°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
21°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
21°C
Salı Hafif Yağmurlu
19°C

Uzmanlar yanıtladı: İşlenmiş et ürünleri kansere yol açar mı?

Uzmanlar yanıtladı: İşlenmiş et ürünleri kansere yol açar mı?

Uzmanlar yanıtladı: İşlenmiş et ürünleri kansere yol açar mı?
31.10.2025 10:00
0
A+
A-

Hürriyet yazarı Fulya Soybaş, İngiliz bilim insanlarının işlenmiş et ürünleri üzerine “kanser riski” uyarısı konulması çağrısını gündeme taşıdı. Soybaş, sucuk, salam, pastırma ve jambon gibi ürünlere tıpkı sigara paketlerinde olduğu gibi uyarı etiketi basılması yönündeki öneriye dair uzman görüşlerine yer verdi. Soybaş, Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Tayar‘ın “Her şey zehirdir, önemli olan miktarıdır” sözleriyle dengeli tüketimin önemine vurgu yaptığını belirtti. Kayseri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ercan Aras ise Türkiye’deki üretim süreçlerinin İngiltere’den farklı olduğunu, yerli üreticilerin gıda güvenliği kurallarına uyduğunu ve denetimlerin önem taşıdığını ifade etti.

Soybaş, uzmanların görüşlerini şöyle aktardı:

“Uludağ Üniversitesi, Besin-Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, ‘Her şey zehirdir. Önemli olan miktarıdır’ diyerek giriyor söze, şöyle devam ediyor:

‘Şimdi ben sana ‘su da zehirler’ dersem, inanmazsın ama doğrudur. Çünkü bir insanın günlük su ihtiyacı en fazla 3 litredir. Fakat ‘faydalı’ diye, her gün 5-10 litre içersem 1 haftaya kalmaz, böbrek yetmezliğinden ölürüm. Et ve işlenmiş et ürünlerinde de durum böyle. Detaylandırayım; et çabuk bozulan bir üründür, muhafaza etmek adına ise bazı işlemler uygularız. Bu işe, teknoloji girince de yani et işlem görünce, bir bakteri (clostridium botulinum) riski oluşur, ki bunu önlemek için de tuz, nitrat (NO3) ve nitrit (NO2) kullanılır. Bu kimyasallar, işlenmiş et ürünlerine pembemsi-kırmızı rengi vermeye, antioksidatif etki oluşturmaya, aroma vermeye de yarar. Ancak bu kimyasallar, avantajları yanında ‘kanserojen bileşikler’ oluşmasına da neden olabilir. İşte bu noktada, bu kimyasalların ‘doğru teknik’ ve ‘uygun miktar’da kullanımı çok önemlidir.’

(…)

Konu pastırma, sucuk olunca Kayseri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ercan Aras’ı da aradım. Diyor ki:

‘Türkiye’de pastırma, sucuk başta işlenmiş et ürünleri İngiltere’ye göre farklı üretilir, doğal üretim yapılır bizde, kullanılan nitrit miktarları Gıda Koteksine uygundur. Oradaki gibi jel ile işlem yapılmaz. Baharat, salça, çemen, biber gibi doğal ürünler kullanılır. Tarım Bakanlığı denetimindeki hiçbir firma, belirlenen sınırları aşamaz, içinde ne varsa etiketine de yazmak zorundadır. Dolayısıyla ‘pastırma, sucuk kanser yapar’ gibi bir söylemi kesinlikle kabul etmiyoruz. Merdiven altı üreten, bize ‘zehir’ yedirmeye çalışan var mı? Var tabii. Ama bunu denetlemek yetkililerin, uyanık olmak ve ne yediğini bilmek de vatandaşın görevi.'”

Yazının tamamı için .

 

 

ETİKETLER: ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.