MUBİ gösterim yasağı nedeniyle sinema şenliğini iptal etti, yansılar ne oldu?
Küresel internet platformu, sinema üretim ve dağıtım şirketi MUBI, “Queer” isimli sinemanın gösteriminin yasaklanması nedeniyle Türkiye’de düzenlediği sinema şenliğini iptal etti.
Başrolünde ünlü aktör Daniel Craig’in oynadığı, iki eşcinsel erkeğin aşkını anlatan “Queer” sineması, 7 Kasım’da başlaması planlanan MUBI FEST’in açılış sineması olacaktı.
MUBİ, Instagram hesabından yaptığı duyuruda, tüm biletleri tükenen şenliğin başlamasından stler önce, Kadıköy Kaymakamlığı’ndan sinemanın gösteriminin yasaklandığına dair bir bildiri aldıklarını söyledi.
MUBİ’nin açıklamasına göre sinema “toplum barışını tehlikeye atacak provokatif içerik taşıdığı” gerekçesiyle yasaklandı.
MUBİ, “Bu yasak kararının, sanatı ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan bir müdahale olduğuna inanıyoruz” dedi.
Şirket 10 Kasım’a kadar sürmesi planlanan şenliğin bu nedenle tamamen iptal edildiğini açıkladı.
Kadıköy Kaymakamlığı bu husus ile ilgili kamuoyu açıklaması yapmadı.
‘LGBTİ+’lara dönük sansürün ne kadar sistematikleştiğini gösteriyor’
Eşcinsel haklarını savunan kuruluşlardan sinemanın yasaklanmasına tepki gösteren açıklamalar geldi.
BBC Türkçe’ye konuşan Kaos GL Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar “Mlesef hiç şaşırtmadı zira 2015 yılından beri neredeyse her LGBTİ+ etkinliği yasaklanıyor kaymakamlıklar ve valilikler tarafından” dedi.
“Burada da Queer sinemasının, bir eşcinsel sineması olarak gösterilmesi, içinde eşcinsel bir aşk kıssasına de yer vermesi radarlarından kaçmamış, o yüzden şaşırmadım” diye ekledi.
Kadıköy Kaymakamlığı’nın 2023 yılında Onur Haftası kapsamında “Pride” sinemasının gösterimini de yasakladığını hatırlatan Tar, “Bu Türkiye’de LGBTİ+’lara dönük sansürün artık ne kadar sistematikleştiğini gösteriyor” dedi.
Yıldız Tar, “MUBİ’nin tavrının övgüye değer olduğunu” belirtti ve “Festivalin açılış sinemasının yasaklanması üzerine, ‘bu durumda, sansür varsa şenlik yok’ dediler ve bence bu çok değerli bir tutum” yorumunu yaptı.
Eşcinsel haklarını savunan sivil toplum kuruluşu SPoD’un Genel Koordinatörü Oğulcan Yediveren de “Bu yıl, bu yasaklar silsilesinde artık çemberi biraz daha genişletmeye başladıklarını gördük. Birincisi Altın Portakal Sinema Festivali’nde oldu. Orada ‘LGBTİ+ sinemalarını almadık’ açıklaması yapıldı.ardından şimdi konuştuğumuz sinema yasağı geldi” dedi.
Yediveren, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada “Bu LGBTİ+’ların nefes alabileceği hiçbir alan bırakmamak üzerine kurulu bir siyaset yapma biçimi” yorumunu yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2023’te yaptığı bir konuşmada eşcinselliği “sapkın akım” olarak nitelendirmişti.
Erdoğan, “Bizim LGBT ile ne ilgimiz ne de alakamız var. Zira biz aileyi kutsamışız, onu kutlu bir kurum olarak sayıyoruz” demişti.
‘MUBİ bütün yasaklara tutum sergiledi’
Sinema Televizyon Sendikası, Instagram hesabından yaptığı duyuruda yasak kararını kınadı.
Sendika “Demokrasilerde sanatçı ve bireyin en temel hakkı olan ifade özgürlüğünün, eşit vatandaşlık prensibine aykırı şekilde, ‘toplum hassasiyetleri’ muktedirlerce tanımlanan münasebetlerle kısıtlanması kabul edilemez” sözleri kullandı.
Türkiye’de kültür, sanat ve medya alanlarında karşılaşılan ifade özgürlüğü kısıtlamaların takip eden Susma Platformu’ndan Özlem Altunok da BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada MUBI platformunun iptal kararını övdü.
Altunok “Pek çok sineması izlemekten, bir araya gelmekten yoksun bırakılmış olabiliriz ama bu iptal kararıyla MUBİ, LGBTİ+ yasaklarının yanı sıra bütün yasaklara dair bir tutum sergileyerek aslında ‘oyunu kuralına göre oynamayacağını’ söylemiş oldu. Umarım bu kararlılıkla da yoluna devam eder” dedi.
İtalyan direktör Luca Guadagnino’nun 2024 Venedik Sinema Festivali’nde açılış yapan sinemasında, James Bond karakteriyle tanınan İngiliz aktör Daniel Craig, uyuşturucu bağımlısı bir eşcinsel erkeğin yalnızlığını canlandırıyor.
Film William S. Burroughs’un iki erkek arasındaki aşk öyküsünü anlatan kısa romanından uyarlandı.
ABD’de 27 Kasım’da gösterime girecek sinema için Variety mecmuasına konuşan direktör Guadagnino “Romanı 17 yaşındayken okumuştum. Palermo’da, Sicilya’da yalnızdım ve bir manada roman beni buldu” demişti.
“Senaryoyu kendim yazmaya başladım. Amerika’daki yayımcıyı arayıp, telif haklarını soruyordum ve telefonda bana gülüyorlardı. O zaman doğru düzgün İngilizce de konuşamıyordum” diye konuşmuştu.
Guadagnino, ödüllü “Beni İsminle Çağır” (Call me By Your Name) sinemasının de direktörü.
Netflix de 2020 yılında eşcinsel bir karakter olduğu için senarist Ece Yörenç’in yazdığı “Şimdiki aklım olsaydı” isimli dizinin çekimlerini, izin alamadığı için iptal etmişti.
Türk teşebbüsçü Efe Çakarel’in 2007 yılında kurduğu MUBİ, 195 ülkede fliyet gösteriyor.